2 yaş sendromu

Eyvah çocuğum 2 yaşında !!!
sanırım çınar bu sendroma yakalandı. bize de sabırlı olmak kalıyor. o kadar değiştiki başka çocuk oldu sanki. nerde o sakin mutlu neşeli oğlum. dün kreş karnesinde bile sinirli diye işaretlemişler. her zaman mutlu olan çocuk. çok üzülüyorum. nasıl başedeceğimizide bilmiyorum. ama epey yazı okudum ve sizinle paylaşmak istiyorum.  eskiden böyle şeylermi varmış. yeni nesil her yaşta bir sendrom yaşıyor sanırsam. sabır sabır ya sabır diye diye büyüyecekler. tam artık büyüdü aklı başında laf anlıyor dediğimiz dönemde başka birşey çıkıyor değilmi?bebeklerin ya da çocukların böyle süper mutlu, rahat oldukları bir dönem varmı merak ediyorum. birde bunu araştıracağım.Çocuk Gelişim Uzmanı Mine İNAL AKKAYA en güzel açıklamış bu konuyu. yazısınından alıntı:Özellikle 18.-36. aylar arasında çocuğunuzun davranışlarında her zamankinden farklı tutumlar gözlüyorsanız, bu tutumlar daha çok inatçılık, istediğini elde etme, elde edemeyince etrafına ve kendine zarar verme şeklinde gelişiyorsa çocuğunuz 2 yaş sendromuna yakalanmış olabilir!Ama korkmayın! Bu sadece sizin çocuğunuzun başına gelen bir durum ya da bir hastalık değildir. 2 yaş sendromu geçici, ancak sabırla atlatılması gereken gelişimsel bir dönemdir.
Nedir 2 yaş sendromu?
Çocukların kendilerinin de bir birey olduklarını fark ettikleri, kişiliklerinin oluşmaya başladığı, istediklerini nasıl yaptıracaklarını öğrenmeye başladıkları ancak ebeveynler açısından anlaşılması ve dayanılması zor olan çocuk gelişiminin en önemli dönemlerinden biridir. Literatürde “erken ergenlik, terrible two , çocukluk dönemi negativizm” olarak da isimlendirilmektedir.
Bu dönemde çocuklar;
• İsteklerini sözel olarak (konuşarak) belirtmek yerine ağlayarak belirtirler
• İtiraz etmeyi severler ; hayır, istemiyorum , gelmem , yapmam gibi olumsuz ifadeler kullanmayı tercih ederler
• İstekleri yapılmadığında başını yere vurma, kendine ya da anneye-babaya vurma, nesneleri fırlatma, çığlık atma ve öfke nöbetleri geçirme gibi davranışlar sergileyebilirler.
Bu dönemi sağlıklı olarak atlatabilmek için tavsiyeler:
• Çocuğunuza karşı sabırlı olun.
• Onunla kaliteli zaman geçirin. Örneğin 10 dakika Legolarıyla karşılıklı oturup oynayın, bir kitap inceleyin, parka gidin. Ama bunları yaparken başka işlerle ilgilenirseniz çocuğunuzla birebir ve kaliteli vakit geçirmiş olmazsınız.
• Onun size anlatmak istediklerini çocuğunuzun boy seviyesine inerek ve gözlerinin içine bakarak dinleyin.
• Çocuğunuz size bir isteğini anlatırken onun sözünü asla tamamlamayın kendisinin bitirmesini sabırla bekleyin.
• Çocuğunuza karşı davranışlarınızda tutarlı olun. Bu ne demek; anne-baba ve çocuğun bakımında söz sahibi olan diğer kişiler çocuğun yaptığı davranışlara aynı tepkileri vermeliler. Annenin hayır dediğine baba evet derse ya da anne-babanın hayır dediğine büyükanne-büyükbaba evet derse bu bir tutarsızlık olur. Yada evde hayır değdiniz bir duruma dışarıda evet derseniz bu yine bir tutarsızlık olur. Çocuğa karşı tavırlarınız her ortamda aynı olmalıdır.
• Çocuğunuza seçme şansı sunun. Örneğin çocuğunuzun meyve suyu içmesini istiyorsunuz ve ona tek bir çeşit meyve suyu sunarsanız buna hayır cevabı verme olasılığı yüksektir çünkü çocuk gözünden bakılınca bu sizin istediğiniz bir durumdur çocuğun seçtiği değil. Böyle bir durumla karşılaşmamak için ona iki yada daha fazla seçenek sunun “hadi karar ver bakalım portakal suyu mu, elma suyu mu, şeftali suyu mu içersin?” bu durumda büyük ihtimalle çocuğunuzu birini seçecektir ve aslında sizin karar verdiğiniz meyve suyu içme olayını kendi kararı gibi görecektir. Yemeklerden önce çocuğunuza çatal-kaşık seçimi bile yaptırabilirsiniz. Böylece kendi seçimiyle daha istekli yemek yiyecektir.
• İstediğini yaptırma ve tutturma krizleri sırasında çocuğunuza istediğini verirseniz , onu kucağınıza alırsanız yada ona kızarsanız bu davranışlar artış gösterir. Çünkü kızmanız bile çocuk tarafından ilgi olarak anlaşılır. Bu durumlarda görmezden gelmek en uygun yöntemdir. Çocuğunuz ağlamaya yada çığlık atmaya başladığında çocuğunuzla göz kontağı kurmadan başka bir etkinlikle ilgilenin (çocuğunuzun bir oyuncağıyla oynayabilirisiniz) yada yanınızdaki biriyle sohbet edin. Çocuğunuz sustuğunda aferin sana deyip onu kucağınıza alın ve sakinleştirin.
• Çocuğunuza kendi kendine başarabileceği şeyler konusunda fırsatlar verin. Örneğin yemeğini kendisi yemek,bazı giysilerini giymek, bir yere tırmanmak gibi.

Hiç yorum yok