Çocuklarıyla ilişkilerinde birer tanrı olmaya çalışır anneler."biz" adına konuşmayı severler. “acıktıkmı”diye sorarlar mesela. “bakmayın amcası böyle yaramazlık yaptığımıza, aslında çok usluyuz”derler. Alınan karar, yapılan tercih tamamen onlara ait olduğu halde, ortada iki ayrı benlik ve bellek (çocuk ve anne) değil de, som ve sonsuz bir bütünlük varmışçasına katarlar çocuğunun varlığını kendi varlıklarına…
*Ne kadar doğru farkında olmadan aynen böyle yaparız değilmi?..
Bebeklerin annelerini seçtiklerine dair bir yazı okumuştum vaktiyle bir dergide. Gülüp geçmiştim o zamanlar. Ama artık pekala mümkün geliyor bu fikir. Nasıl ve niye kainattaki onca başarılı anne adayı arasından beni seçtiğini bilmiyorum. Belkide çılgın bir kızsın sen. Dört dörtlük bir anneyi sıkıcı buluyorsun. Ya da beni benden iyi tanıyorsun. Bendeki potansiyeli görüyorsun. Eksiklerimi, zaaflarımı aşmama, hatalarımı düzeltmeme yardım edersin. Rehberim olursun, en güzel öğretmenim…
*Bende bunu hayal ediyorum. Birgün oğlumdan samimi bir rehberlik, öğretmenlik…en iyi arkadaşım olmasını.
Romancı bencildir. Annelik ise bencilliğin doğal yollardan bertaraf edilmesi. Romancı içedönüktür, annelik ise alabildiğinde dışadönük. Romancı beyninde bir özel oda kurar kendine, kapıya kilit vurur kimse girmesin diye. Sırlarını, arzularını orada istifler. Gözden uzak. Annelikte ise tüm kapılar ardına kadar açıktır. Gece, gündüz, yaz, kış. Dilediği kapıdan girer çocuklar içeri, dilediklerince gezinmek üzere. Ne bodrumda sığınağın vardır ne gizli bölmen. Ne mahremiyetin kalır ne bahanen. “kendine ait oda”diye bir saha yoktur artık içine çekilip yazabileceğin…….
*bütün dünyamız açık onlara gerçekten...
Hiç yorum yok