1.Yatılı bakıcımı, yoksa günlükmü?
2.Türk mü yabancımı?
3.Tanıdık birimi yabancı birimi?
Bakıcı seçerken bence 3 önemli soru. Hepsinin kendi içinde avantaj ve dezavantajları var. yani birinde bir şey olumlu olup diğerinde olumsuz oluyor. Burada kararı kendi hayat şartlarınız ve imkanlarınız ölçüsünde siz vereceksiniz.
tabii en önemli unsur bebeğimizin emin ellerde olmasını bilmek. Yani güven. Gözünüz arkada kalmayacak… Tabii üçüncüsü de ücret. Ama herhalde her şey dört dörtlükde olsa yine de onları bırakıp işe gitmek çok zor değilmi?
1. ve 2. maddeler zaten birbiri ile örtüşüyor. Çünkü yerlilerden pek yatılı kalmak isteyen yok. Normal mesai gibi çalışıp evine dönmek istiyorlar akşamları. Eğer eviniz büyük ve uygunsa, birde daha ekonomik olmasını istiyorsanız ve bebeğinizinde biraz farklı bir dil duymasını herhalde yabancı birine baktırmayı tercih edersiniz. Birde geceleri de sizede yardımcı olması bir avantaj tabii. Yabancı bakıcılarda kültür farklılığın verdiği zorluklarda var tabii. Arkadaşlarımdan biliyorum her şeyi söylemek, istemek gerekiyormuş. Yani kendi kendine pek bir şey yapmıyorlarmış. Makine gibi komutu vericen yoksa olmuyor. Gazetede yabancı bakıcılarla ilgili türlü hikayelerde okumuştum. Çok garip şeylerle karşılaşmanızda mümkün. Tamamen iyi birilerine rastlamanız şans bence.
Ama benim gibi eviniz müsait değilse mecbur yerli biri bulacaksınız. Tanıdık mı yabancı birimi sorusunun cevabını da olumlu olumsuz faktörler şeklinde ele alabiliriz. Tanıdık olması içinizin rahat olması bakımından iyi. Yani en önemli şey olan güven var burada. Ama bir taraftan da tanıdık olmasından dolayı her şeyi söyleyememe, isteyememe durumları oluyor. Beğenmediklerinizi rahat dile getiremiyorsunuz. Tabii birde alışma dönemi var her iki tarafın birbirini tanıyıp alışması. Senin evdeki düzenini ve alışkanlıklarını öğrenmesi gerekiyor.
Yabancı birinde de güven sorunu yaşanabilir. Ama onada her şeyi rahatlıkla söyleyip isteyebilirsiniz. Tabii bu çokmu önemli bilemiyorum. Yani söylemek önemli mi yapılıp yapılmaması önemli. Tamam deyip yapmıyorsa bu daha büyük sorun. Güven çok önemli kesinlikle. Sürekli bakıcı değiştirmek de çocuk için hiç sağlıklı değil biliyorsunuz.
Yabancı birinde de güven sorunu yaşanabilir. Ama onada her şeyi rahatlıkla söyleyip isteyebilirsiniz. Tabii bu çokmu önemli bilemiyorum. Yani söylemek önemli mi yapılıp yapılmaması önemli. Tamam deyip yapmıyorsa bu daha büyük sorun. Güven çok önemli kesinlikle. Sürekli bakıcı değiştirmek de çocuk için hiç sağlıklı değil biliyorsunuz.
Tabii belki en arzu edileni anneanne ve babaanne gibi 1. derece akrabaların bakmasıdır. Ben annemi zora sokmak istemedim, açıkçası bakmaya müsait sağlığı da yok. Zaten her başımız sıkıştığında ona koşuyoruz. Sürekli bakması hele de bu zamane çocuklarına zor tabii. Yıpratıcı ve yorucu. babaannemiz zaten burada değil. Bununda sakıncaları olduğu yazılıyor ama sanırım yinede en doğrusu. Ben çocuk bakımı konusunda şanslıyım tanıdık bir arkadaşım bakıyor çınara. İçim çok rahat birbirlerini çok seviyorlar.
Sürekli bakıcı haricinde bence önemli bir ihtiyaçta saatlik bakıcılar. Mesela akşama sinemaya gitmek istiyorum. Birkaç saatliğine bebeğimi emin ellere bırakıp şöyle nefes alacağım. Böyle bir hizmet maalesef ülkemizde profesyonel halde sunulmuyor. Oysa ki bu yurtdışında özellikle amerikada çok yaygın. Saatlik ücret karşılığında özellikle okuyan lise ve üniversite kız öğrencilere baktırıyorlar. “babysitter yada Nanny” deniliyor bakanlara. Eltim mahallelerinde tanıdık arkadaşlarının kızlarına baktırıyor mesela. Yani bu iş için iyi örgütlenme şart. İlk önce çevremize, arkadaşlarımıza sorabiliriz tavsiye edebilecekleri, güvenilir müsait biri var mı diye. Hem kız öğrenciler için iyi, maddi gelir sağlar. Hem de bizim için. bakalım bu ne zaman yayılır türkiyede.Tabii bu kadar güvensiz bir ortamda bizim için çok zor. Annem olmasa ne yapardım bilmiyorum. Ama hiç kimsesi yakını olmayan bir sürü insan var. onlar ne yapıyor?
bebek ya da çocuk insanın elini kolunu bağlıyor. hayatınız artık ona endexli. güzel bir düzen kurmanız ve iyi bakıcılara rastlamanız dileğiyle...
Hiç yorum yok