televizyon ve dizilerden...

Diziler sayesinde dünyanın birçok ülkesinde tanınır olduk iyi bir tanıtım aracı  gerçekten. dizilerin ülkemize en iyi katkısı bu oldu diyebiliriz. istihdama katkısını da unutmamak gerekir tabii…
Bu sene başında başlayıp bitirilen birçok dizi film oldu. Bende bu dizi film sektörünü anlayamıyorum. Neden yani? Bu reyting de ne? Yani kaç kişi de ölçülüyor ki. daha başlamadan kalkıyor yayınlar. Tam başlıyorsunuz izlemeye birden sonraki hafta kaldırılmış görüyorsunuz. Hatırladığım bu sene başında başlayan ve sonra kaldırılan Nurgül yeşilçay ile gökçe bahadırın sensiz olmaz dizisi, Fahriye evcen ile Cansel elçinin yalancı bahar dizisi, Halil ergünün aile dizisi gün akşam oldu…hepsi kaldırıldı sanırım.  yaprak dökümü oyuncularından bir tek iffet dizisiyle deniz çakırı görüyoruz halen televizyonda.
en istikrarlı ve güzel diziler "muhteşem yüzyıl", "öyle bir geçer ki zaman", "fatmagülün suçu ne" sanırım…gerçi dizilerin çok uzamasından yana değilim. Saçmalamaya başlıyorlar sonra.  
öyle bir geçerki zaman dizisi de bozuldu biraz bence. Dizide en çok osman’ın yaşamla ilgili  konuşmalarına bayılıyorum. Yorumları bakışı çok güzel. Senarist çok güzel işliyor. Yaşamı her şeye çocuk gözüyle bakmak, anlatmaya çalışmak…
muhteşem yüzyıl dönemsel bir dizi olduğu için hoşuma gidiyor. Sürükleyicide ne olacak diye bekliyorsunuz. Özellikle kostümlerin ihtişamı, mekanların asaleti dikkat çekici, izlettiriyor kendini. Tabii kadınlar arası çekişmenin olması bakımından eleştiriliyor ama kadınlar olmadan, entirikalar olmadan dünyanın tadı çıkmaz kiJ)) prenses de çok güzel gerçekten Türkan şoraya benziyor değil mi? Hürremi başka bir yazımda paylaşmak istiyorum kadın başlı başına bir hikaye çünkü…
ben bir çocuk sevdim dizisine de biraz bakıyorum. Her dizide tek tek konuşulacak mevzular var. Fakat çok uzun tutmak istemiyorum.(uzun olunca yazılarım okunmadığını söyleyenler var.)
geçen de dizilerle ilgili yapılan bir araştırmanın sonuçlarının açıklandığı bir toplantıya katıldım. Tabii dizilerin çoğunun kültürümüzü yansıtmadığı söylendi. Şiddet ve cinsellik içeren dizilerden halkın memnuniyetsizliği yapılan anket sonuçlarında çıkmış. Daha birçok konu vurgulandı. bunların yanında Türkiye’nin dizi film, çizgi filmde geldiği nokta ve başarılarından da bahsedildi.  
Fakat çok önemli bir detay vurgulandı. Toplum olarak hem şikayet edip hem de izliyoruz…maalesef öyle. Bir yakınımla konuşurken o da aynı yorumu yaptı şaşırdım. Yayınlarlarsa izlerim tabii yayınlamasınlar dedi. İlginç değil mi?
Türkiyenin dışarı dizi sattığını duymuştum ama format sattığını bilmiyordum. Geçen gün gazetede okudum. Çok hoşuma gitti. Bütün yarışmaları dışarıdan biz taklit ediyoruz sanmıştım. Oysa ki kendimiz de yaratıyormuşuz. Mesela gelin-kaynana yarışmaları gibi. 
Acun ılıcalı’nın yarışmaları da olmasa dizilere esir olacağız. Neyse ki arada eğlenceli yarışmalar var da biraz müzik dinleyip, eğleniyor, hayatımıza değişik renk katıyoruz. üstelik şaşırıyoruz neler varmış diye. çok güzel sesler, dans edenler görüyoruz. aşkın nur yengi de onlardan biri.
Ekranda daha eğitici, ailece izlenebilecek yayınların artması dileğiyle. 

Hiç yorum yok