ağlamak...


Bazen bir çocuk gibi bağıra bağıra ağlamak istiyorum. Utanmadan, saklanmadan…bir şarkıyı dinlediğimde, canım sıkkın olduğunda, geçmiş günlerimi hatırladığımda, özlem duyduğumda…belki de her şey de. Kapris yapmak için, istediğimi alamadığım için…ya da sebepsiz. Ağlamak istiyorum. yaşımı unutarak…büyüdüğüm, olgun olduğum için ayıplanmadan…sıkılmadan, hıçkıra, hıçkıra......
belli bir yaştan sonra neden ağlanmaz ki kural mıdır? Ben duygusalım, ağlamaya gülmekten çok daha yakın hissediyorum kendimi. İşte ağlama, çocukların yanında ağlama, orda ağlama, burada ağlama…Rahat rahat ağlayacak yer ve zaman istiyorum. Böyle bir yer mi açılsa???:)))ağlama evi mesela.
Ağlamak zayıflık mı, güçsüzlük mü  gerçekten? Bir ünlü bile ağladığında haber oluyor. Çok önemli, çok farklı bir şey gibi. Bu da insanca bir şey değil mi? Gülmek kadar doğal değil mi?
Yolda ağlayarak yürüyebilir miyiz ya da otobüste, dolmuşta. Herkes size dönüp bakar değil mi? Neden ağlıyorsun der gibi gözlerle. Ama her yerde gülebiliriz. Kimse dönüp bakmaz.
Ağlamak güzeldir süzülürken yaşlar gözünden sakın utanma…..şarkıda ki gibi…güzel mi acaba? O zaman neden ağlayamıyoruz? Neyse bugün havanın yağmurlu ve kapalı  olmasından mı bilmem, mevsim geçişinden mi, kızımın hasta olmasından mı böyle bir yazı yazmak geldi içimden….

















-->

Hiç yorum yok