NİL ve ÇINAR ARASINDA KALMAK….

2 ve 6 yaş arasında…
kız-erkek arasında…
2 kardeş arasında…
ağaçla nehir arasında…
büyük-küçük arasında...
iki zıt kutup arasında…
bebek-ağbi arasında….
özetle kardeş kıskançlığı…
gerçekten böyle arasında kalmak, sıkışmak… biz ebeveynlere düşen en yorucu yıpratıcı kısmı bu kardeş büyütmenin. hangisine yapma desen diğerinin örselenmesi…
sanırım en zor zamanlarımızı geçiriyoruz. çaresiz, yorgun hissediyorum kendimi. evde sürekli bir bağırış, şiddet var çünkü. ve ağlamalar...
doktor karışmayacaksın dedi. ama nereye kadar. tamam kız haylaz ağbisini bunaltıyor, kışkırtıyor.Kız çok cadı…hem ağbisine rahat vermez hem de ayrılmaz dibinden…Tırmalar, vurur, ısırır, iter….agbiside kuzu gibi ama bir yere kadar tabii…etraftaki birkaç arkadaşımda da aynı örnekler mevcut. Küçükler büyükleri paylıyor vallahi. Büyükler de kıyamıyor… ablalar daha da ılımlı. ama ağbi yeter be deyip bir tane patlatıveriyor, kardeş, küçük falan anlamam diyor sonunda. haklı da. ama onun da elinin ayarı yok. öyle bir vuruyor, büküyor ki karışmasam fiziksel olarak büyük bir facia ile sonuçlanacak…büyük çocuk haklı. ama küçük cazgır basıyooo yaygarayı. ya kulaklarını tıkamalı ya da kaçmalı diyorum bazen. başedemiyorum.
bir bakıyorum ağbi aralarda ağlayarak geliyor. nil tırmaladı, vurdu diye…onun ki gerçek….nil 10 dakikada bir abartarak ağlayarak geliyor. hiç gerçekçi değil, sadece 2 yaş ve kız vayvelası…ama yine de ağbiye idare et, yapma demekten alamıyorum kendimi. küçüğe kıyamamaktan öte sanki büyük anlıyor yapmayabilir diye. küçük anlamıyor diye. sonra bir bakıyorum ağbi kendine haksızlık edilmiş hissedip beni sevmiyorsunuz diyor….
 “biliyorum sen nili daha çok seviyorsun”
“neden”
“çünkü hep bana kızıyorsun, o yapıyor sen bana kızıyorsun”
allahım nasıl bir denge kurmalı. gerçekten benmi yapamıyorum, biz Türk annelerimi böyleyiz bilemiyorum. ya da çocuklarım mı farklı. nerede sorun???kural falan vız geliyor. hep dönüp dolaşıp aynı yerdeyiz…ceza istemiyorum ama bir bakıyorum ki tek çare ya da çaresizlikten mi desem…ya nili almışım odasına götürmüşüm ya da ikisine de bağırırken kendimi buluveriyorum…
belki de hepsi normal. kavgaları, kudurmaları, birbirleriyle didişmeleri. ben mi sabırsızım…bilmiyorum yazılanları, doktorun söylediklerini yapamıyoruz ve böylece günler geçiyor. umarım bir yerde yanlış yapmıyoruzdur…
bir de işin psikolojik tarafı var. Kardeş kıskançlıkları bunalımlara, kişilik bozukluklarına vs. bir sürü farklı başlıklarda ele alınabilecek sorunlara yol açabiliyormuş…
birlikte yaptıkları ve iyi zaman geçirdikleri tek dilim sanırım dans etmeleri…çokkkk özlemişim, 2 ay sonunda çılgın dans edişlerini 8 nisanda yaptılar. Süperlerdi. Hayatımın en güzel hafızama kazınan anları onların birlikte bize gösteri yapmaları, dans etmeleri… ikisi de birbirinden çılgın ve komik. Şarkılarımız da bara bereee, Gam gam style….tabii oğlumun Michael Jackson hayranlığı, şarkıları ve danslarını da unutmamam lazım…
cadı kız (ağbisi böyle diyor ama o benim prensesim) şimdiden ağbisinden hiç ayrılamıyor, hep dibinde, yanında...sarılıyor, öpüyor. ama birde vuruyor tabii. onu da oyun sanıyor malesef...biliyorum büyüyünce ağbisinin her ihtiyacı olduğunda onun hep yanında ve destek olacak…ağaçla su gibi ayrılmaz bir ikili olacaklar…
-->

Hiç yorum yok