Hayatımdaki çocuklar....

TATİL.....
Üzgünüm çünkü yetişemiyorum. Tatildeydik bir hafta. Gazetelerde köşe yazarlarının yerlerine yazarlarya izinli olduğundan bir hafta yazı yazamayacak gibi…..yazmalı mıydım bilemiyorum(bir de espirilerimin yanına gülen yüz koymak istiyorum ama bu blog yazmasının detaylarını kurallarını istediğim şeyleri nasıl yapabileceğimi henüz keşfedemedim. Word’da yapıp getirdiklerim başka karakterde çıkıyor……)
Eve döndük ve bir sürü işşşşş. Kadınsı işler diyeceğim artık. Çünkü hep erkeklere özenmişimdir. Yemek, bulaşık, çamaşır, ütü vs. neden hep kadın işidir????Biz bu saydığımız işleri yaparken tanıdığım erkeklerin çoğu elinde kumanda kanepede tv izliyorlar. Tatil dönüşü biraz eziyetli oluyor bilirsiniz. Valizleri boşalt temizle çamaşırları yıka ütüle.gerçekten zor.
Evde bir yoğunluk işte ayrı. Hani belediyeler ya da resmi dairelerde çalışanlar hep yatar iş yapmazlar zihniyeti vardır ya vallahi kaç senedir belediyede çalışıyorum ve hiç yatamıyorum. Sürekli çalışıyorum işim var ve çok yoğunum. Sanırsam bazıları bütün işleri götürüyor bazıları yatıyor demek daha doğru olacak.(sıkıcı bir konu atlamak istiyorum)
Her şeye rağmen gezmeye devam…Yeni yerler keşfetmeyi, görmeyi, kültürlerini öğrenmeyi çok seviyorum. İşim bu olmalıymış her ne kadar değilse de gezmek hayatımın ana felsefelerinden biri tabii mesleğimin de bunda etkisi var. Şehir plancısı olmak ve kendini geliştirmek istiyorsan öncelikle şehirleri tarihini dokusunu gelişimini bileceksin ne kadar çok yer gezersen o kara çok ufkun genişliyor.sanırım ileriki yaşlarımda (yaşarsam o günleri görürsem) emekliliğimde tüm dünyayı gezeceğim. Çınarı da büyütmüş olurum. Sanırım birçok kişi Acun’un (firarda) yerine olmak isterdi. Hem gez, eğlen hem para kazan, süperrrr…..
Konudan konuya atlıyorum ara verince çok heyecanlandım anlatmak istediğim bir sürü şey var lütfen kusura bakmayın… tatilde yaşadıklarımı bir sonraki yazıda anlatacağım. farklı ve değişikti. Tatildeki en önemli maceram veya anım İlayda oldu. Çok güzel ve tatlı bir kız. Bana “çocuğun varmı” diye sordu ben de çınar benim oğlum dedim.peki “kızın varmı” dedi. Yok dedim. Bir süre sonra annesinin yanında “keşke ben senin kızın sende benim annem olsaydın”demez mi?ÇOCUKLAR işte. Çok saflar içlerinden geleni nasıl doğal ve öylesine söyleyi veriyorlar değil mi?çok duygulandım,aramızda birşeyler oluşuverdi.Bu hayatımdaki 4.özel çocuk.
İlki kuzenim Batuhan’dı. Teyzemin oğlu onada aşıktım bebekken. Çokkk tatlıydı tabii şimdi kocaman bir fırlama oldu. Gençken kendi telaşınızdan mı desem, ortamlardanmı çocuklarla fazla diyaloğunuz olmuyor. Ya da benim için öyleydi belki. İlk kez Batuhan doğduğunda 20 yaşındaydım onun farkına vardım. Çocuklarla bebeklerle çok haşır neşir olmadığım kesin. Zamanla insan değişiyor. O yüzden de bu çocukların bendeki etkileri çok fazla, unutamadıklarımdan yani.

2.si eltimin kızı Lara idi. Oda süperdi, çok özeldi benim için.
3.sü oğlummmm Çınar. Tabii bu benim canımdan bir parça.en güzeli,özeli. aşkların en farklısı.
Ve son olarak İlayda çıktı. Tabii İlayda ile yaşadığım kısa süreli bir duygusallık bağlılık. Onunla daha yakın olmayı çok isterdim. İlk kez bir kızımda olsun istedim. Ama İlayda gibi büyümüş tatlı hazır bir halde yani…..
ÇINAR DOĞDUKTAN sonra tüm çocuklara çok daha sevecen ve sıcak bakmaya başladım.hepsi meleklerrr….çınarın kreşine gidince öyle tatlı ve sevimli geliyor ki hepsi. ayrı ayrı öpmek sarılmak istiyorum her birine. iyi ki varsınız............

1 yorum

  1. Sevgili Elif'ciğim, cesaretin ve paylaşımcı duygularından dolayı seni tebrik ederim.Bazen insanın içindekilerini dışa vurması gerekiyor yada paylaşması, sen bunu başarmışsın senin adına seni tebrik ediyorum,eşinle ve oğlunla nice nice uzun ömürlere dileğimle!. Sevgiyle kalın...

    Aysel YÜKSEK

    YanıtlaSil