Dizi dünyası...

Bu sene tv de tek sevdiğim dizi Yargı diyebilirim. Gerçi Evlilik hakkında herşey, Yasak elma gibi arada takıldıklarım olsa da favorim Yargı. Belirsizlik, sorular, heyecan hoşuma gidiyor. 
Tv deki dizi dünyası çok hareketli. Bazıları bir başlıyor ve hemencik reytinge yenik düşerek bitiyor. Ama uzadıkça her dizide de bir sıkıcılık ve sarmal oluşuyor zaten.  
       Tabii pandemiden beri moda ya da trend mi desem,  en çok yapılan şey sanırım dizi izlemek. Hele de havalar böylesi soğuk geçmişken. Özellikle Netflix bu konuda 1 numara sanırım. Özellikle yabancı diziler daha favori. Son iki haftada Bridgerton ve Anatomy of scandalı izledim. 
       Bridgerton beni alıp başka dünyaya götürdü. Vavvv nasıl yaşamışlar dedim. O zamanda o koşullarda yaşamak isterdim. Hayat dans ve eğlenmekten ibaret gibi. 
Skandalda da kendinizi jüri koltuğuna koyup oylama yapıyorsunuz. Cesaret isteyen bir sondu. 

      Uysallara da baktım ama çok sarmadı. Bazı dizilerden sıkılıyorum. Yani popüler olması beğenmemizi gerektirmiyor tabii. Herkesin beklentisi farklı. 


        Havalar ısınmaya başladığına göre dizilere de ara verebiliriz. Sinema ve film dünyası güzel gerçekten. Beni en etkileyen dizi ve filmler gerçek hayat hikayeleri oluyor. Hele günümüz hikayeleri. Tinder Avcısı ve Anna ya inanamamıştım. Biyografi severseniz Freddie Mercury de izlemenizi öneririm. Sherlock da meraklı ve heyecan sevenlere iyi bir dizi olabilir. 



Hiç yorum yok