İnsan yaşadığı olumsuz olaylara bir neden sebep arıyor?çınarın rahatsızlanmasından da ben kendimce nerde hata yaptım diye çok düşündüm. Acaba şunu mu yanlış yaptım, eksik yaptım?soru ve düşüncelerin ardı arkası kesilmiyor. Kuruyor da kuruyorum….ayrıca bu olayın çınarın konuşmalarının ve doktor görüşmemizin ardından yaşanması da ayrı bir soru işareti oldu ben de?
*Çınar bundan 2 ay öncesine kadar “babam sigara içmesin” diye ağlıyordu. “Ben onun erken ölmesini istemiyorum” diyordu.
*Yine aynı günlerde “ben sizin yaşlanmamanız için elimden geleni yapacağım. Ölmemeniz için. Ölmenizi hiç istemiyorum” demişti. Oğlum büyüyor ve olgunlaşıyordu. yaşından büyük laflar edip, beni duygulandırıyordu.
*Nil’in doktoruna kontrol için gittiğimizde doktorumuz bazı gerçekleri tokat gibi yüzüme söylemiş, Çınar'ı ihmal ettiğimi söylemişti. Çok ağlayıp, üzüldüm. Hiç istemeden farkına varmadan öyleydi demek ki.
İki çocuklu olmanın kötü yanlarından biri de bu. Dengeyi kurmak çok zor. Küçük diye ona ilgi fazla olabiliyor. Ama çınarda küçük daha 5 yaşında. Yanlış mesajlar verdiğimizi ve yeterince ilgilenmediğimi, ona özel zaman ayırmam gerektiğini söyledi. Yoksa ergenlikte sıkıntılar yaşayabileceğimizi. Erkek çocuk için anne figürü çok önemli.
Bunların ardından Çınar’ın hastalanması. Hele ilk gün yoğun bakımdayken teşhisi konulana kadar yaşadıklarım. Ne olduğu ve olacağı belirsiz. O çaresizlik…sonra düşünceler düşünceler aklıma neleri getirmedi ki…bunlardan bazıları:
Nilden sonra onu ihmal mi ettim? Acaba içine attı, belli etmedi üzüldü de ondan mı oldu? mutsuz muydu benim haberim yoktu?
Burnunu sıkça sümkürmekten mi oldu?arada kanıyordu?
Beslenmesi mi eksik kaldı? Neyi eksik yaptık?
Bağışıklık sistemimi çok güçsüzdü? Neden neden neden????yeterince iyi bakamadık mı?
İşte anne-baba olmanın bir zorluğu daha. Acaba yanlış- eksik nerede yaptık, bizim yüzümüzden mi?belki de bu soruyu hep soracağım, cevabını da hiç bilemeyeceğim.
Oysa o kadar çok şeye bakıldı ki hiçbir neden bulunamadı? sebep yok. Takdir-i ilahi.
-->
Hiç yorum yok