MUCİZENİN ADI BEBEK


Benim mucizemin adı Nil BEBEK…Umarım adı gibi uzun,sağlıklı bir ömür sürer…
Mucize anne karnında başlıyor. Her anı önemli bir dönem. Ve Aylar sonra doğunca da devam ediyor. Çirkin, yüzügözü şiş, buruşuk bir şey çıkıyor ortaya. O çirkin, minik oyuncak gibi bebekten dünya güzeline doğru dönüşüm başlıyor. Çok tuhaf ilginç geliyor ama bizzat görüp yaşıyorsunuz. İnsan nasıl bu kadar değişiyor. Ve aylar sonra karşınızda muhteşem bir şey çıkıyor. Her şeyiyle güzel konuşması, gülmesi, mimikleri, elleri ayakları….
Doğduğu zaman Nil bebeğin elleri, ayakları minnacık…kırış kırış büzüş büzüştü. Her yeri soyuluyordu. Gözlerini azar azar açıyordu. 25-40 cm görüyordu ancak… beni görüp gülümsedikçe inanamıyordum.
Onun ilk ağlama sesini duyup ona kavuşmak en güzel anlardan biri. Artık yanımda. Canıyla, kanıyla her şeyiyle. Kime benzediği hep merak edilir ya doğunca bu merak maalesef gitmiyor. Çünkü o halde hiçbirşeye benzemediği için birkaç ay daha sabretmek gerekiyor. Çocuk demek sabır demek. Emek demek. Beklemek beklemek…
Sağlıklı olsunlar da zaman da hızla akıp geçiyor. Oğlum 4 yaşını bitirdi. Büyüyorlar hem de çok çabuk…
Bir isteğim var. Bebek ve emzirme mucizesini güzel bir yazarın dilinden okumak istiyorum. Mesela Elif Şafaktan. Neden bebeklerini, anneliği anlatmıyor ki. Lohusalığı anlatmıştı. Bu büyük aşkı, çocuklarını edebiyatçı diliyle yazmasını isterim. Ne de olsa bizler yazar değiliz, bazen kelimeleri bulmakta zorlanıyorum. yetersiz kalıyorum. Tabii hızlı hızlı acele acele yazdığımı düşününce bu kaçınılmaz oluyor.
Anne çocuk aşkını güzel bir yazardan okumak VE herkesin yanıbaşındaki mucizeleri görmeleri dileğiyle….

Hiç yorum yok