teknoloji ve çocuklar...

Çocuklarımızı ne kadar teknolojiden uzak tutmaya çalışsak da beceremiyoruz.  Özellikle erkek çocuklar için çok önemli. Çınar’ın elinden ıpad ini alınca bozulup, küsüyor. Ne kadar  zararlarını anlatsan da biraz boş gibi. Anlayamıyorlar çünkü. Bir şey olmuyor diyor. O şu anda yaşadığına bakıyor  gelecekteki etkilerini idrak etmesi zor bir çocuğun.
Durum bu kadar zorken çıkan yazıları, haberleri okudukça biz ebeveynler içinde telaş, kaygı başlıyor. İnanılmaz teknoloji bağımlısı bir toplum haline geldik. Herkesin elinde cep telefonu, tableti…gerçekten sadece biz gelişmekte olan ülkelerde mi  böyle. Tabii değil ama gelişmiş ülkeler daha bilinçli, zararlarını biliyorlar, araştırıyorlar. Aynen aşağıda anlatılanlar gibi. Silikon vadisinde çalışan bilişimciler çocuklarını teknolojiden uzak yetiştiriyormuş haberi… 


“Gelişmiş ülkelerle az gelişmiş ülkeler arasındaki fark, birinin teknoloji geliştirmesi ve diğerinin de o teknolojiyi tüketmesinden ibaret değil!
Gelişmiş ülkeler, geliştirdikleri teknolojinin, insana etkilerini araştırıp, kullanımını düzenleyici kurallar üzerinde çalışırken, az gelişmiş ülkeler, en yeni teknolojiyi kontrolsüzce tüketmeyi, bir gelişmişlik ölçüsü ve prestij unsuru olarak algılıyorlar.
Silikon vadisi devlerinin çocukları için tercih ettiği okullar, Waldrof okulları gibi, yoğun fiziksel ve kültürel aktivite yaptıran, hayatın içinden örneklerle, deneysel eğitim veren eğitim kurumları. Bu kurumların çok önemli bir özelliği, ilköğretim okullarına, bilgisayar teknolojilerini sokmamaları. Yaratıcı öykü yazma ve anlatma, müzik, dans, spor, tiyatro gibi faaliyetlerin, duygu, düşünce ve davranış gelişimi için hayati önem taşıdığını öngören bu okullar, bilgisayarın bu tür becerilerin gelişimine katkısı olmadığını, hatta çocuğu sürekli cama kilitleyip, hareketlerini sadece birkaç parmağa sınırlayarak, motor gelişimi duraklattığını söylüyorlar.
Çocukların ancak beyin ve beden gelişimleri büyük ölçüde tamamlandıktan, insan ilişkileri kurma becerileri geliştikten sonra, ileri yaşlarda bilgisayar teknolojileri ile tanıştıklarında çok zarar görmeyeceklerini, zihinlerini bilgisayarın kontrolüne kaptırmayıp, onları verimli araçlar olarak kullanabileceklerini bildiriyorlar.
Doç. Dr. Şafak Nakajima”
http://www.baknebuldum.co/teknolojiye-bakis-acinizi-degistirecek-bir-yazi-mutlaka-okuyun/

Ne mi yapmalıyız? Tabiy ki doğaya yönlenmeliyiz. Zaten bakıyorum da çocuklar en çok parkta, bahçede, futbol oynarken, bisiklet sürerken, karda kayarken, taş ve toprakla oynarken mutlular...Yani doğalı bu...Keşke kış uzun ve çok soğuk olmasa, çocuklarımızı çıkarabileceğimiz açıkhava alanlarımız çoğalsa, alternatif çok olsa da bizde onları evlere, dört duvar arasına mahkum etmesek. Zaten çocukluk da budur. Koşmak, zıplamak, oynamak, bağırmak...Biraz büyüdükten sonra isteseniz de dışarıya çıkmayacaklar ve teknolojiden uzak kalamayacaklar...Doğanın faydaları:

"Çocuklarımız artık bitkileri, böcekleri, çiftlik hayvanlarını, kurbağaları, dereleri, sadece kitaplarda ya da televizyonda görüyor, yediklerinin nereden geldiği hakkında bile bir şey bilmiyorlar. Ne yazık ki eğitim sistemimiz de kapalı mekanlarda, soyut kavramların öğretilmesine dayalı. Yeni kuşaklar için doğa giderek uzak ve soyut bir kavrama dönüşüyor. Son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalar doğanın bizler için, özellikle de çocuklarımız için neden hava kadar, su kadar temel bir ihtiyaç olduğunu ortaya koyuyor. Çocuklarımızı doğadan mahrum bırakmamalıyız çünkü:


1.    Doğa çocuklarımızın fiziksel sağlığını geliştirir!
2.    Çünkü doğa çocuklarımızın duyularını güçlendirir!
3.    Çünkü doğanın birçok zihinsel ve ruhsal rahatsızlığı iyileştirme gücü vardır!
4.    Çünkü doğada olmak çocukların özgüvenini artırır!
5.    Çünkü doğa çocukların okuldaki başarısını ve uyumunu destekler!
6.    Çünkü doğa çocuklarımızın yaratıcılığını geliştirir!
7.    Çünkü doğanın da çocuklara ihtiyacı var!
  www.cocukvedoga.com"
  -->

Hiç yorum yok