Karmanın yaşamımıza etkileri...

Karmanın bana göre özeti ne ekersen onu biçersin atasözü. İyi ya da kötü ne yaparsan dönüp dolaşır sana gelir. İyilik yaptıysan iyilik, kötülük yaptıysan kötülük bulursun...

Bunu hayatın her alanında düşünebilirsin. En basitinden çocuk yetiştirmek. Çocuğuna yeterli ilgi ve sevgiyi verirsen sonrasında ilgi sevgi bulur, mutlu bir birey topluma kazandırmış olursun.   

Doğanında kanunu bu. Doğaya saygılı yaşarsan doğada sana karşılığını verir. Ama hep tüketim, hep yağmalama, doğayı yok etmeye çalışırsan o da yeter der. Sen dereye ev yaparsan sel, deprem birgün onu alır götürür misali. Ya da planlı, düzenli yapılaşma yapmazsan, altyapını önceden yapmazsan. Herşey yama usulü gibi. Parça parça sonradan tamamlanıyor. O zamanda birleşme noktaları en ufak doğa olayında patlıyor, yıkılıyor...

Bir şehir plancısı olarak planlamanın bu kadar kötü olmasına çok üzülüyorum. Oysa ki üniversitede çok iyi eğitim almıştık. Herşeyi bilip uygulamasını yapamamak çok kötü. Şehirleşme, bölge ve şehir planlama, kentsel dönüşümler uzmanlarına bırakılması gereken konular. Siyasete veya ranta kurban olmayacak kadar önemli. Yabancı ülkelerde planlamaya göre yerleşimler yapılıp öyle de kalıyor. Sonra tadilat planlarıyla sürekli değiştirilmiyor. Bizde başı yok sonu yok. Önce yapılaşma, sonra altyapı, sonra bitmeyen tadilatlar, değişiklikler. Biz plancılarda mesleğini yapamıyor malesef.

                                    Yaşam kalitesi yüksek şehirlerde yaşamak hepimizin hakkı. 
Depremde bir vatandaş 5 milyona yeni aldığım ev çocuğuma mezar oldu diye feryat ediyor. Bu kadar acıyı haketmiyoruz. Bu kadar pahalı ev yap, sat. Sonra depremde yıkılsın.  O kadar parayı neden veriyor insanlar. Hayatımın sonuna kadar yaşabileceğim, sağlam bir evim olsun diye binbir borç ve krediyle alınıyor. Gerçekten çok üzücü, yıpratıcı, yıkıcı hikayeler var. 
                                    Bu deprem bize birçok şeyi anlatmaya çalıştı. Umarım anlarız.....

Hiç yorum yok