Kaçınılmaz son mu???Covid oldum...

 Aşı mı daha az zararlı covid olmak mı derken ve geç de olsa kararımı aşı vurulmaktan yana seçtiysem de randevu günümde covid oldum. Kıl payı kaçırdım mı desem yoksa çok geç kaldım mı? Ama kesin olan bir şey var aşılı olanlar çok daha kolay atlatıyor. Ve covid aşıdan daha fazla zarar veriyor vücudumuza.

 

 En başından başlayayım. İşe başladım. Hayatım ev iş arasında geçiyordu. Çocuklar olmadığı için markete bile uğramadığımı söyleyebilirim. Ve yaz ayı ve bir yerlere gitmiyorum diye aşıyı öteledim. Hasta olduğumda önce herkes gibi klima çarptı diye düşündüm. Tabii olma ihtimalimde olamazdı bu sebeplerden. Ama ikinci gün baktım geçmedi pcr testi yaptırmak için kıvrana kıvrana üniversite hastanesine gittim. Bahçede bekle bekle derken 1 saat oldu, bir sürü kalabalık, yığıldı ve nerdeyse bayılıcam, vazgeçip eve döndüm. Bence ülkemizdeki en önemli sorun pcr testi yaptırmanın zorluğu. Devlet hastaneleri kalabalık ve uzak ve gidince böyle bekliyorsunuz haliniz varsa tabii. Özeller hala pahalı. Oysa ki yurtdışında her yerde bu testi alıp yapmak çok kolaymış. Eczanelerde satılıyormuş. Kıbrısta ücretsiz her yerde yapılıyormuş mesela. Ya da makul ücretlere çekilmeli bence. Neden sağlık ocaklarında yapılamıyor değil mi? 

Neyse 3. Gün iyice ağırlaştım hastaneye gidip pcr yaptıracak halim kalmadı, kalkamıyordum. Kimse de gelip yapmıyor. Yani bu test bu kadar zor olmasaydı ben de belki böyle gecikmeli, ağır geçirmeyecektim. 4. Gün artık zar zor sürünerek hastaneye gidip, kuyruklara girip,  yaptırabildim. Sonuç pozitif…

Zaten 3. Günden koku, tat gitmişti. Hiçbirşey  yiyemiyordum, çok halsizdim. Koku ve tat gitmesi ne kötü birşeymiş. 4. günümde favira ilacımı getirdi filyasyon ekibi. Yani ilk karantina günüm 4. günümde başladı. Ona başladım hemen. 5. gün ağrılarımın şiddeti artmaya başladı. 6. Gün halsizlik, iştahsızlık devam. Ciğerlerime baktırmak için acile gittim. Akciğer tomografisi çekip, kanıma baktılar. Buzlanma olduğunu söyledi dr. ve antibiyotik tedavisine başladı. İlk günden beri yoğun C vitamini, magnezyum-çinko, d vitamini aldım. Kan sulandırıcı da tabii. 7. Gün yine evdeyim ama ağrılarım çok arttı. 8. Gün baş ağrısından ve diğer ağrılarımdan dayanılmaz hale gelince  acile yattım. Oksijen, serum ve ağrı kesiciler verdiler. O gün en pik yaptığı ve kötü olduğum gündü. Kaç gündür süren ağrılarım hep çok artmış hem de uzadığı için  psikolojik olarak da çökmüştüm. Günlerdir dayanılmaz kas eklem  ağrılarınız olunca dengenizde bozuluyor tabii. 9. Gün ciğerlerime inmişti artık, şiddetli öksürük başladı. Yine acilde serum aldım. 10. günde evde özel bir serum yaptırdım ve neyse ki ağrılarım geçti. 11. ve 17. Günler arasında da öksürük çok vardı. Ama artık en azından gözüm açılmış, bir şeyler yiyebiliyor ve ayağa kalkıyordum. Tabii ben geç başlayınca karantinaya sürecim 17 gün sürdü. Böyle sancılı bir 17 gün….

18. gün karantinam bitince yine hastaneye ciğerlere baktırmaya gittim. Akciğerimde  buzlanma, vücudumda iltihap devam  ve karaciğer enzimlerimde yüksekmiş hala. Öksürük ve halsizlik de devam ediyor. Hal böyle olunca ikinci antibiyotiğe başladım. Bitince tekrar bakılacak. 

                       

Test  sonucu pozitif çıkınca o kadar düşündüm ki nereden kaptım diye, inanamadım önce. Sonra öğrendim ki işyerinde arkadaşım 6 yaşındaki kızı da aynı zamanda covid olmuş. Ve birkaç gün önce kızını işyerine getirmişti ve ben onunla maskesiz 2 dakika sohbet etmiştim. İşyerinde odalarda yalnız olduğumuzdan maske takmıyorduk, zaten çok sakin bir çalışma ortamım var. Ama maskesiz o iki dakika yaktı beni. Belki de bağışıklığımda düşüktü o dönem. Özellikle çocuklar gizli taşıyıcılar gerçekten. İnanamadım. Bana olmaz demeyin nereden geleceği hiç belli değil gerçekten. İşyerinde diğer arkadaşlarımda görüştü çocukla ama bir tek ben covid oldum. Çünkü tek aşısız bendim.   

Özetle bu halime binlerce şükrediyorum. Hastanelerde yatmadım. Esasında yatacak durumdaydım ama yer yoktu. Belki yatsam daha çabuk iyileşirdim. Ya da pcr testini erken yaptırıp ilacıma hemen başlasaydım ciğerlerime bu kadar inmeyebilirdi. Ama en önemli hatam aşımı yaptırmamış olmamdı. Tamamen iyileşeceğim tabii. Ama ne gerek var ki bu acıları çekmeye. 2 küçük çocuğum var. Onları riske atmaya. Üstelik onlarda evde karantinaya girdi benimle. Onlara da bulaşacak diye de çok korktum. Hastayken onlara bakamadım. Sonuçta yemeleri içmeleri var. Market ve restorandan nasıl sipariş verdiğimi inanın hatırlamıyorum. Önünüzü göremediğiniz, bilmediğiniz bir süreç bu sonuçta.

Hayatımda kararsız kaldığım ve gerçekten bunun sıkıntısını yaşadığım çok dönem oldu. Bu da bunlardan biriydi. Ama her şerde bir hayır olduğuna inanıyorum. Boşuna bunları yaşamadım, bana ders oldu. Tavsiyem aşı olmanız. Ve saçma sapan tüm komple teorilerine kulaklarınızı kapamanız. Hastalıktan mı aşıdanmı öleceğimizi bilme durumumuz olmadığına göre. Ciğerlerim epey sıkıntılı, uzun bir tedavi olucam belki. Yani hastalık insanın organlarında hasarda bırakabiliyor. Ben bu artı eksi muhakemesini geciktirdiğim için bunu yaşadım. Siz yaşamayın….

Hiç yorum yok