Emlak dünyasından...

            Pandemi sonrası emlak dünyasında resmen patlama yaşanıyor. Herkes de ev  ve araba almak için bekliyormuymuş ne? Altın fiyatları aldı başını gitti. Yoğunluktan emlakçılar ev göstermekte zorlanıyor.  Hem kriz var deniliyor hem de bu kadar hareketlilik. Çevremde çok ev ve araba alan oldu ve bende yaklaşık 2 aydır bakıyorum. Ev almak istiyorum ama gönlüme göre bulamadım. Bu ülkede evin olması kendini daha güvende hissetmeni sağlayan bir faktör. Yıllarca onun parasını ödemek için yaşamak çalışmak durumunu sorgulamak olayın farklı bir boyutu tabii....
       Pandeminin ilk başında konut kredi faizleri düşüyor denmişti de kimse pek ilgilenmemişti. Can derdine düşmüştük. Ne olduysa Haziran ayıyla birlikte  krediler düştü emlak piyasası bir anda canlandı. Ve ev fiyatları tavan oldu. Bende bu furyaya kapılanlardan biri olarak yazmak istedim. Çünkü ev ararken hem bu piyasayı hemde Antalyayı çok tanıma fırsatım oldu. Ev ve araba alan arkadaşlarımdan duyduğuma göre tapularda ve noterlerde inanılmaz kuyruklar varmış. Çok ilginç değilmi? Fiyatların böyle artması fırsatçılık tabii. Yani bizim ülkemizde bu fırsatçılık olayı o kadar çok ki. Moralim bozuluyor. Şu kredilerin düşmesinin bizlere ne faydası oldu ki. Yine toplamda aynı parayı ödeyeceğiz. 
2 haziran-26 Temmuz Kredi faiz oranları : Sıfır daire; 0,64 faiz, 15 yıl, 1 yıl ötelemeli
İkinci el konutlar; 0,74 faiz, 15 yıl, 1 yıl ötelemeli. 
27 Temmuzdan itibaren sıfır dairelerin oranları devam ediyor. 
İkinci el konutlar; 0,79 faiz, 10 yıl. 1 yıl öteleme kalktı. Yılı azaltmaları benim için kötü oldu mesela.          
           Tabii bu patlama sadece emlak değil araba dünyasında da oldu. Sıfır araba, pandemiden dolayı birkaç ay üretimleri durduğu için şu an piyasalarda bulunmuyor. Yaz geldiği için tatil programlarında herkes pandemiden dolayı başka araç kullanmak istemediğinden araba talepleri arttı ve bu da ikinci el piyasasını patlattı. Gerçekten düzen ve dengeler o kadar birbirine bağlı ve etkiliyor ki. Pandemiden sonra hem ekonomik zorlanmalar çok oldu ama bir taraftanda herşeyin fiyatı aldı başını gitti. 100 bin liraya ikinci el elle tutulur düzgün araç bulmak zor. Sıfırından pahalı ikinci el dolu piyasada. Zaten aylardır çok farklı değişik bir süreç yaşamıyor muyuz?
         Bu aralar Tlc tv kanalında, emlak programlarını sürekli izliyorum. Kesinlikle bizim ülkede de  bu tarz programlar yapılmalı. Ve evlere biraz daha özen gösterilmeli, bakımlı olmalı.  Tabii orada evleri yaşamak için alıyorlar. Yani keyif almak mutlu olmak için bir araç olarak. Bizde ise en önemli ihtiyaç amaç. Kendimizi güvende hissetmek için. Ömür boyu çalışarak orta halli bir ev alabilmek araç değil amaç. Tv de izlediğimiz gibi evlere sahip olmak zaten hayal...
       Emlak dünyası artık öyle eskisi gibi değil. Emlakçılık kurumsal bir iş haline gelmiş. Büyük firmalar, profesyonel çalışanlar, sunumlar, portföyler yapılıyor. Tabii bunun yanında çok kalitesiz, sektörü aşağıya çeken emlakçılarda bulunuyor.  Çok farklı emlakçılarla karşılaştım. Bazıları ilgili, kibar, saygılı ve samimi, bazıları da tam tersiydi. Zor bir iş o yüzden bu işi seviyorsa yapmalı bence. Yoksa müşterinin alma hevesini baltalayan, ev almaktan vazgeçmesine neden olanlar var malesef. Kurumsallık burada çok önemli oluyor, daha ciddi ve profesyonel çalışma, işe bakış açısı yaklaşma.  Bu da bir dönüşüm bence. Zamanla bu sektörde kaliteli saygın bir kurum olacak. Eskiden emlakçılık daha basit görülürdü ama zamanla önemi anlaşılıyor. 
          Emlak deyince ilk bakılan yer sahibinden.com sanırım. Ama orasıda sahiplerinden değil emlakçılarla dolu. Artık aracısız direkt sahibinden ev bulmak zorlaştı. Ben kullandıkça sitedeki özellikleri keşfettim. Özellikle harita üzerinden evlere bakabilmek güzel bir uygulama. Bilmeden önce keşke evleri harita üzerinde görebilsem diyordum, meğer yapmışlar. Teknolojik sistemler çok gelişmiş,  işlevsel anlayacağınız. Bir sürü kriter girip önünüzde seçenekleri görmek güzel. Tek sıkıntı bir eve birçok emlakçının bakması ve fiyatlarının farklı olması. Sırf bu yüzden aynı eve 3 kere gitmişliğim oldu. Zaten fiyatları arasında da uçurum olması hiç hoş değildi. Emlakçıdan emlakçıya aynı evde 30-40 bin fark olmamalı. Bu gerçekten alıcı için büyük güvensizlik ve sıkıntı yaratıyor. Mal sahibine diyorsun başkasında daha düşük fiyata yazıyordu. Onu kendi yazmış benim haberim yok diyor. Böyle tuhaf durumlarda sözkonusu yani. Hürriyet emlak da var. Ama onun uygulaması görsel olarak kullanışsız.  Zingat diye bir site var orası da satılan evleri gösteriyor çoğunlukla. Bir ev satıldıysa neden hala ilanda duruyor onu da anlamıyorum. 
          Gelelim evlere. Bu sektörde evlerden çok muhit satıyor. Muhite göre o kadar fiyatlar değişiyor ki. Hele Antalyada şehir merkezinde denize çok uzak olmayan bölgelerde eski binalar yeni yapılan yerlerden çok daha fazla talep görüyor. Eğer kısıtlı bir bütçeniz varsa şöyle bir tercih yapmanız gerekiyor. Şehir merkezinde eski bir bina ya da biraz uzakta sıfır yeni bir bina. Yoksa muhitde iyi olsun ev de sıfır yeni olsun derseniz az seçenek var ve rakamlar çok yüksek.  
          Ev bakma süreci beni çok yordu. Sanırım bu sayede Antalyayı özelliklede şehrin doğu tarafını iyi öğrendim. Kaleiçinden Lara bölgesine kadar olan alan. En popüler ilçeler Fener, Meydankavağı, Kızıltoprak, Şirinyalı, Yeşilbahçe. Bu bölgelerde bakmadığım ev kalmadı sanırım. Ev bakarken en büyük sıkıntı ara kat bulamamak. Ya en üst kat ya da zemin veya birinci kat çok. Çok kriter var tabii cephesinden tutunda önünün açık olması, asansör vs. Mesela merkezde asansörsüz ev çok. 3-4 katda asansörsüz çıkılmıyor artık tercih edilmiyor. Herkesin kendine göre öncelikleri var tabii. Mesela ben uçak hattından dolayı Güzeloba bölgesini istemedim. Oysa orası daha yeni binaların olduğu nezih bir semt. Ama gürültü çok rahatsız olduğum bir takıntım.  
           Antalyada eskiden ev fiyatları düşükmüş. Ama yıllardır bu işi yapan emlakçılar bile şaşkın. Son yıllarda çok arttı diyorlar. Göç ve talep çok olduğundan sanırım. Hele bu dönemde fiyatlar gerçekten çok uçmuş durumda. Oturmam dediğiniz evlere istedikleri fiyatları duyunca şaşırıp kalıyorsunuz. Şirinyalı bölgesinde oturuyorum. Antalya'nın nezih ama bir o kadar da pahalı yerlerinden biri. Buradaki evler bütçemin çok üstünde. Oysa nerdeyse yeni bina yok, hep eski binalar. Açıkçası beğendiğim muhitlerde ya bütçemi aşan evler ya da çok eski evler bulabildim. Başka semtlere açıldım oralarda da içime sinmedi sanırım. Çok zor bir karar. Kriterlerinize uyan ev bulmak bir şans belki de. Ya da bazı şeylerden feragat etmek lazım. Ya muhitten ya da evin içinden vazgeçmek lazım. Sorun şu ki eski evlerde içi yapılı, yenilenmiş evde çok  var. Ama apartman içi, asansörü o kadar bakımsız ve eski ki alasın gelmiyor. 15 yıl borç ödeyeceğim, zorlanacağım, bir sürü para verip ev alıcam o da içime sinsin, güzel olsun istiyorsun. Ama gerçekten şartlar çok zor. 

             Antalya merkezde ışıklarda kentsel dönüşümden dolayı eski binalar yıkılıp yeni sıfır binalar yapılıyor. Yeni yapılan evler çok küçük. Binalar yakın ve sıkışık. Böyle geniş yollar sosyal donatıların olduğu yer değil. Merkezlerde her zaman arsa değerlidir tabii. Böyle olması doğal. Biz alışmışız böyle geniş rahat evlere. Ankarada evler çok geniştir. Antalyada bir kanepenin girmesinin zor olduğu odalar yapmışlar. Belki de alışmalıyız. Çok rahata alıştık. Küçük ev, az eşya güzel bir akım düşünce. Japonyada falan hep evler küçücük. Tlc de izlediğim programlarda da çok güzel işlevsel küçük evlerde yapıp yaşıyorlar. 
           Antalya'da Konyaaltı tarafı daha yeni ve güzel. Modern ve ferah denize yakın ev bulmak da alternatif daha çok. Ama benim işime, okullara uzak olduğu için bu bölgeyi çok düşünmedim. Benim gibi yeni taşınanlara o bölgelerede bakmalarını öneririm. 
            Ankara'da da piyasa aynı. Annemede orada bakıyoruz. Esasında bizim ev bakmamız yeni bir süreç değil. Anneme de banada birkaç senedir bakıyorduk. Ama krediler düşünce bizim evler hemen satıldı çünkü fiyatlarını arttırmadık. Böyle olunca da yeni ev alma ihtiyacı şart oldu. Yoksa bu dönemde almayı ben düşünmezdim herhalde. Öyle bir hal aldı ki ev fiyatları uçtu kredi düşmesinin bir anlamı kalmadı zaten. Sonuçta aynı parayı ödeyeceğiz. Hatta şöyle kötü birşey oldu piyasada doğru düzgün ev kalmadı. Hemen pahalı falan demeden herkes satın alınca çoğu güzel evler gitti. Gerçekten değişik bir dönemden geçiyoruz. 
             Emlak dünyası epey ilgimi çekmeye başladı. Belki ileride tlc deki gibi bir program yaparım.:)) Herkese gönlüne göre güzel evler alabilmesini diliyorum. Bol şanslar....

Hiç yorum yok