Biraz daha gezelim eskişehiri…

ODUNPAZARI EVLERİ
Yenişehir demek gerekiyor. Ya da eskiyi nostalji olarak düşünebiliriz. Eski bir tarihi, kültürü var şehrin. Bu odunpazarı evleri de aynı Safranbolu evleri gibi. tarihi cumbalı evler. Epey büyük bir mahalle. Eskişehirin ilk yerleşim yeriymiş. Restorasyon ediyorlar. Evler çok hoş olmuş…
Pazar sabahı böyle restore edilmiş Osmanlı evine gittik. Tam tarihi bir konak. Açıkbüfe kahvaltı veriyorlar. Ordan kurşunlu külliyesini ve lületaşı müzesini gidip gezdik. Burada lületaşından yapılan aksesuarlardan sergilenmiş. Lületaşı Eskişehir taşı gibi olmuş patent almaya çalışıyorlarmış. Atlıhan el sanatları çarşısı da çok güzeldi.
Eskişehir’in hamamları da meşhurdur. Hafta sonu sırf hamama gidip gelenler var.
KENTPARK
Bizimde bir central parkımız var diyebilirim. Kent park gerçekten çok modern, büyük, insanı dinlendiren bir park olmuş. Her şeyiyle çok beğendim. Kış şehri demeyin, deniz yok demeyin diye plaj ve deniz bile yapmış başkan. Alabildiğine büyük ve yeşildi. İki tarafta su…anlatmakla olmuyor gidip gezmek gerekiyor. Yazın denize girmeye gitmeyi düşünüyorum. Kentpark konakları da çok güzel görünüyordu. Parkla ilgili anlatacak çok şey var. balıklar, Korelilerle ilgili anıtlar, döşemeler, köprüler, cafeler…hepsi bir bütündü..

MİNİK AVRUPA
Öyle eski doku güzel değil ama yine de bir bütünlük var bir doku özelliği hakim şehirde. Bitişik nizam yüksek katlı evler var. ama hep aynı. Perspektifler görülüyor caddelerde. Avrupada böyledir ve hoştur. Yeniyle eski çok uyumsuz değil. Alışveriş merkezleri yapılmış ama kötü görünmüyor. Yeni mimariler de birbirine benziyor öyle farklı, karışık renkli değil. Eski cumbalı ev tarzında. Dış cephesi tuğla giydirme, kaplama binalar bolca var. amerikada bolca kullanılmıştı bu tuğla kaplamalar… çok hoşuma giderdi her zaman.
Zaten başkan ne varsa değerlendirmiş. Belediye başkanının bir özelliği de eski dökülen binaları alıp restore etmek. dünün yaş sebze ve meyve hali - bugünün haller gençlik merkezi olmuş, çok da şık olmuş. Nostalji ve modernizm bir arada. Çiçekler şehri güzelleştiriyor…her yer yeşildi…öyle yoğun bir yapılaşma ve dokunun içine bir şeyler yapmak hiç kolay olmasa gerek. Gördüğünüz resimler kartpostal değil gerçek…
Motorla ya da gondolla porsuk çayında tur atabilirsiniz…
Şehir merkezinde tramvayla dolaşabilirsiniz. Trafiğe kapalı sokak ve caddeleri var. yaya şehri işte. Bisikletle dolaşanlar mı istersiniz…
Maalesef ankarada trafiğe kapalı bir cadde yok. Sakarya caddesini saymazsak tabii. Sakarya bence gezmekten çok alışveriş yeri. Ya da uğrak yeri diyebiliriz. Bir Beyoğlu gibi sosyal ve kültürel hayatın yaşadığı, dükkanların olduğu canlı bir yer yok ankara’da…Üzgünüm yine laf döndü dolaştı ankaraya geldi.
hepiniz güzel mekanlarda yaşamanız dileğiyle...

Hiç yorum yok