çınarla günlerimiz...

Göründüğü üzere 2 haftada çınar ev gezmelerinden, anneannesinin komşularından çıkmıyor. Normal olarak da pasta börek yapmayı da öğrendi:))ilk pastasını evde yaptı bizlere.
Yoğurmaya, mıncıklamaya bayılıyor hamurları. Anneannesinde poğaça, kek yapmış. Evde de mozaik pasta yaptı. Tam ona göreydi. Bisküvileri verdim önüne oturdu kırdı, sonra karıştırdı çok hoşuna gitti. Gelip gidene ikram ettikçe ben yaptım dedi. parmağına taktığı yara bandı pastanın içine karışmış Allahtan bana rastladı. Bende ne olduğunu anlayana kadar epey bir inceledim. Bu aralar yara bandı hastalığına tutulduk. Aman görmesin, bulmasın. Hepsini açıyor, her yerine yapıştırıyor. Yara falan olduğundan değil, eğlencelik. aynı selpak, ıslak mendiller gibi. Onları da açıyor çıkartıyor…yerleri orayı burayı siliyor eğleniyor. fabrikamız var ya oğluşum…
hafta sonu hava iyi olmadığından at çiftliğine vs. birkaç yere gitme planımı ertelemek zorunda kaldık. Hafta içi havanın iyi olupta hafta sonu kötü olmasına dayanamıyorum. Sanki oturun gezmeyin der gibi. Oysa hafta içi ne güzeldi, sıcaktı…çınarı dışarı çıkarmak istiyorum ama sanırım hala erken…artık bahar gelsin yaz gelsin. Doğada açık havada yaşamak istiyorum.
Ayrıca Havuz keyfi yaptık. Biliyordum bayılacağını çınarın. Suyu çok seviyor. Spor salonuna üyeliğimiz bitmek üzere ve biz çınarı ilk kez götürüyoruz havuza. Çok sevdi. kendine yakın yaşıt 2-3 çocukta vardı. Eğlendi, atladı durdu suya. Korkmadı hiç. zor çıkardık ağlaya ağlaya. Ona kalsa akşama kadar kalacaktı. Bi daha gelelim dedi durdu. Su çocukları rahatlatıyor.
Çınarın 2,5 yaşına gelmeden bize arkadaşlık ettiğine inanamıyorum. Cafeye gittik yemek söyledik o da oturdu bizimle. Ona da servis açıldı. Sohbet ettik birlikte, yemek yedik. Büyümesin diyorum istiyorum ama büyüdü bile kerata….

Hiç yorum yok