Aşk ne kadar zor da olsa insan vazgeçemiyor. Her defasında her şeyi unutup tekrar yaşamak istiyor. O acılar, o sınırsız gözü karartıcı sevgi, o vazgeçilmezlik…. Hastalıklı bir durum yani. Çocuğumuz ilk doğduğunda bebekken aynı o hastalıklı duruma bürünüyoruz hepimiz. Kendi adıma ben de öyle oluyor. Gerçi arkadaşlarımda da durum böyle. Ama yine de genelleme yapmamam lazım.
Çocuk yapmak da öyle bir şey. hepsi onda da var. Bütün her şeyi unutup tekrar yapmaya cesaret etmek….
işte bu da aşkın başka hali. Bakmaya doyamıyorum. Bu kadar mı güzel olur. Her şeyin miniği çok güzel oluyor. Emzirme ile bu aşk iyice taçlanıyor. Çokkkk Seviliyor. Tarifsiz bir sevgi. Onu izlemek çok güzel. Tekrar içine sokmak istiyorsun koklayıp doyamıyorsun… kıyamıyorsun…Sürekli onu düşünme, onunla olma, onun başına bir şey gelse hasta olsa içinin gitmesi, neyse ki bu durum büyüdükçe azalıyor. Artık yüreğim heyecanlara dayanmıyor. Çınarda bebekken böyleydim. Ben gerçekten hastalıklı bir hale bürünüyorum. Uyurken izliyorum, öpüyorum, kokluyorum, doyamıyorum. Zor yani…
Çınar hasta olduğunda sıyırmıştım bir kere hastanede…hiç unutamadığım…geçen de de nil boğuluyor gibi oldu ömrümden ömür gitti. Velhasıl ne kadar çocuk o kadar mutluluğun yanında kaygı, endişe, korku da demek…güzel bir söz “çocuğu olmayanın bir derdi olanın bin derdi var…”tabii güzellikleri, mutlulukları ayrı sanki hep olumsuz tarafını anlatıp ordan bakıyorum gibi oldu ama aynı zamanda o kadar keyifli ve mutluluk verici bir duygu ki. sizden bir parça işte daha ne olsun. dünyanın en güzel muhteşem şeyleri onlar hiçbirşeye değişilmeyen...
Özetle aşklar bende panik atak yapıyor. Artık bu defteri kapattım…
Ama sizlere bol aşklı, bol çocuklu hayatlar dileğiyle…
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok