yaşadığım şehir….

-->
kapıdaki kış bu yazıya itti beni. Yaşlılık mı, soğuk iklim mi, ankaramı bilemiyorum  ama  mevsim geçişleri maalesef insanları hüzünlendiriyor. Hele de hazan mevsimi…
Ankara çoğu insana bürokratik, soğuk bir şehir olarak gelir. Tabii bunda iklimin de etkisi çok. Karasal ağırlıkla kış mevsimi yaşanan bir şehir. ben kışla arası olmayanlardanım. o yüzden ankarayla anlaşamamam.  Ilıman iklimler bana göre. Yaz bitmesin isteyenlerdenim. Hele bu sert geçiş mevsimlerini hiç sevmiyorum. Hastalık ve alışma dönemi zor geçiyor. (bir de alerjik bünyeliyseniz)Ankara’da Eylül dedin mi akşamları açık havada oturmak zordur. Gece gündüz ısı farkı çoktur. Yaz iki ay gibi çok kısa bir süredir. Tatil dönüşü hemen bitiveriyor hayat. Dört duvarlara gömüyoruz kafalarımızı.  Oysa ki ben açık hava seviyorum. Nefes aldığımı hissediyorum. Güneş bana enerji veriyor. Sanırım Ankaralıların en büyük özlemi bu.
Her şeye rağmen artık on beş  yıldır ankarada yaşayan biri olarak ankarayı tanımak ve sevmek zorundayım. İnsanlar beklentilerini yüksek tutmaz, şartlarını kabullenirlerse daha mutlu olurmuş. Bunca zaman yaşıyorum ve daha görüne o ki uzun süre buradayım. O zaman eldekileri kabullenip soğukla yaşamayı öğrenmek lazım.
Ankara için bir şeyler yapmak zorunda hissediyorum. İnsanlar yaşadığı şehre katkı koymalılar diye düşünüyorum. Biz bu şehri oluşturuyoruz, enejimizle varlığımızla büyük bir sinerji oluşuyor. O yüzden mutsuz, ilgisiz olursak herkese bunun yayıldığına inanıyorum. Tanımalıyız tanıtmalıyız Ankara’yı. Çünkü tanımadığımız bir şeyi sevemeyiz. Sevmeden de gönül ve katkı koymak mümkün değil.  
Ben bu aralar kale civarını keşfettim. Ve o kadar sevdim ki.  Ankarada neler de varmış dedim. Hepsini sitemden sizlerle paylaşacağım. Belki de 25 ilçesini dolaşırız buradan, nerde ne var neler yok  bilinmeyenleri çıkarırız. Sonra gerçekten o yerlere gideriz. Ankara’yı önce Ankaralılara tanıtmalıyız. Elimizdekileri kendimiz bilmeliyiz ki başkalarına da anlatalım.
Ankaranın tek  sorunu parçacıl, çok bölünmüşlük olması. Çok iyi başarılı insanlar, güzel işler yapılıyor bu şehirde. farklı farklı sektörler, çalışmalar, mekanlar var. Ama kimsenin birbirinden, olanlardan haberi yok. Ankarayı bütünleştirmek gerekir. Bir beyoğlu, bir asmalımescit yaratmak zor değil. etkinlikleri, insanları belli merkezlerde toplamak. O merkezlere de ankarayı taşımak. Çok gruplaşma var. Mesela Kızılay, ulus, Tunalı, çayyolu gibi belli yerlere farklı kesimler gidiyor. Ama bir beyoğlunda her grup insan görmek mümkün.

Dün tarihi dönem dizisinde yıllar öncesinin  memurlarını gördüm de, memurluk en onurlu, şerefli ve olunabilecek en yüksek mertebe görev olarak  görülüyordu. Ne kadar önemli ve asilmiş. Halen öyle olmalı. Ankara bir memur şehriyse, diğer şehirlerden daha kaliteli, eğitimli insanlara sahip demektir. O zaman değerlerini bilip sahip çıkan bireylerden oluşan bir şehir de olabilir.
Medeniyetlerin buluştuğu birçok şehre başkentlik yapmış tarihi bir şehir. Oysaki herkes Cumhuriyetle kurulan,  tarihi olmayan bir şehir sanıyor. Bilinmeyen yönlerini olan gizemli bir şehir Ankara.  Keşfedilmek için beklenen bir ada gibi.  Denizimiz yok ama dünyada denizi olmayan ama çok ünlü, turistik bir sürü şehir söyleyebiliriz. Önemli olan bir tarih ve kültürü sahip olmak onun üstüne her şey inşa edilebilir. kalenin eski resmine hayran oldum. 
Ben artık istanbulla kıyaslanmaktan oradaki birşeyin ankarada neden yok diye sormaktan yoruldum. Birgün İstanbullu ankarada şu var neden istanbulda yok diye soracak inanıyorum. Üniversiteyi bitiren bir kişi başka şehirlere gitmeyecek. Ankara da kalıp, bu şehre katkı koyacak.
Atatürk de boşuna Ankara'yı başkent yapmamış. biz Las Vegası çoktan yapmışız da haberimiz yok. ama atatürk ileriyi gören bir önder olarak şöyle demiş;
".....Ben Ankara yı hükümet merkezi yapmakla büsbütün başka bir hedef güttüm. Türk ün imkansızı imkan haline getiren kudretini dünyaya bir kere daha tekrar etmek istedim. Bir gün gelecek şu çorak tarlalar, yeşil ağaçların çevirdiği villaların arasından uzanan yeşil sahalar asfaltlarla bezenecek...." 
Ankarayla ilgili bu yazı da çok hoş….

 “…..Ankara Anadolu'nun dört bir yanından üniversite de okumak için gelen gençlerinin buluştuğu, kaynaştığı, harmanlandığı bir yerdir... Ankara'da 4 yılda bir yeni nesil yetişir. Kıtaları değil, ama insanları birleştirir… İçinden deniz geçmez, ancak içinden Türkiye geçer… Haddimize değil Yahya Kemal üstada cevap vermek, ama hayatının en değerli yıllarını Ankara’nın müşfik bağrında geçirmiş bir insan olarak birkaç söz söylemek isterim. İstanbul’da önemli olan bugündür; Ankara da ise yarındır… İstanbul’da cebindekiyle, Ankara'da prestijinle var olursun… İstanbul’da sözleşme vardır, Ankara'da söz vardır… İstanbul’da teminat vardır, Ankara'da kefalet vardır. İstanbul’da tokalaşma, Ankara'da kucaklaşma vardır. İstanbul hengamedir, Ankara düzendir… İstanbul ekonomidir, Ankara siyasettir… Ankara eski değil, eskimeyendir… İstanbul’da hatıra, Ankara'da hafıza vardır…
Neticede sevgili dostlar; Ankara'dan sadece dönmek değil, Ankara'da kalmak da güzeldir….”
eski ankara fotoğrafları için adres:
http://wowturkey.com/forum/viewtopic.php?t=36295

Hiç yorum yok