Yılbaşlarını seviyorum…


Her yer süslerle doluyor. Cıvıl ,cıvıl avm’ler, bazı sokak ve caddeler. Yılbaşı yeni bir yılın umudu olarak geliyor. Yabancı bir kültür gibi bakılsa da ben o şatafatı, gösterişi seviyorum. Işıl ışıl her yer. Bana pozitif enerji veriyor. Motive ediyor. Yaşadığımı hissediyorum.
Görmek ayrı bir şey. Görsellik hissetmenin nerdeyse tamamı benim için. Dünya zaten görsellik üzerine kurulu değil mi? Ama canlı yaşayarak görmek tabii. Öyle tv’den , gazeteden bakarak değil. Bizzat içinde olarak.
Yurtdışında bu süsleme olayı çok önemseniyor. Ayrı bir sektör olmuş. Biliyorsunuz orda CHRISTMAS tatilleri de var birkaç günden başlayıp 2 haftaya kadar uzayanlar var. Bir alış-veriş çılgınlığı oluyormuş amerika’da. Herkes birbirine hediye alıyormuş. Eltim amerika’da bu dönemin en hareketli alışveriş dönemi olduğunu söylüyor. Ayrıca evleri öyle güzel süslüyorlar ki inanamıyorsunuz. Evler genelde müstakil olduğundan herkes kendi evini süslüyor. Buralarda yeni yılın geldiği hemen her yerden anlaşılıyor. evlerinin dışını o kadar güzel oluyor ki özellikle onları dolaşmaya görmeye gidiliyor. seyretmek ayrı bir zevk tabi.. Hele geceleri bahçeleri rengarenk ışıklar, ağaçlar, süslerle dolu…
İsveç’te de apartmanlarda her dairenin camında yıldız ve kalplar asılıydı. ışık veriyordu. Çok hoştu. Dışarıdan o kadar şık görünüyordu ki. Görsel bir hoşnutluk var yani.
Hepimiz için sağlık diliyorum. Çınar 2009’da çok hasta oldu, umarım 2010 hastalıksız bir yıl olur. Yeni bir yıl yine de hepimizi güzel umutlarla gelsin. Hayat devam ediyor. Ve her şey bizim için. Acıları hatırlatmasın…yeni acılar yaşatmasın…sağlıklı bir yıl olsun..

Hiç yorum yok