Tv deki dizilerden...

Bu yazımda tv dizilerinden bahsedeceğim. Dijital platformlardaki dizi ve filmler başka yazımda...


Kızılcık Şerbeti ve Ömer farklı içerikleriyle ön planda görünüyor gibi.  

Gerek kitap okurken gerek dizi yada film izlerken gerçek yaşamın içinden olması her zaman daha çok ilgimi  çekmiştir. Biyografi türü yani. Sanırım benim gibi ilgi alanı gerçek hikaye olanlar çokmuş.  Benim için en ilginç yanı insanların neler yaşadığını öğrenmek, görmek. Yaşam dediğin şey gerçekten zor. Ama bazılarına çok daha zor. Görüp şaşırmak, görüp inanamamak gerçek yaşandığına....

Bir emeklinin söylediği şu cümleyi unutamadım: Bir canımız var o da başımıza bela olmuş....

Gülseren Buğdaycıoğlu'nun  kitaplarının birçoğunu okudum. Dizileri de  bu yüzden tutuldu tabii. Çünkü gerçek yaşamlar. Ve altında hep psikoloji var. Psikoloji hayatımızın anlamı. Tüm hastalıkların ve davranışların sebebi. Yeni yeni aydınlanmalar farkındalıklar oluşuyor toplumumuzda. Benim çok ilgimi çeken bir alan oldu psikoloji, bilinçaltı, beynimiz. Ne yaşıyorsak anne karnından başlıyor bilinçaltımıza aktarılmaya. Ve bebeklik, çocukluk çok önemli dönemler. Ve bu dönemlerin kalitesi ileride tüm yaşamımızı etkiliyor. Son yıllarda bu konularda çok şey öğrendik. 

Yazarın hangi kitabı hangi diziye çekildi listesi aşağıda. Son iki dizisi de güzel ama kitapları belli değil. 

  • Hayata Dön - İstanbullu Gelin. .
  • Camdaki Kız - Doğduğun Ev Kaderindir. ...
  • Camdaki Kız - Camdaki Kız. ...
  • Madalyonun İçi - Kırmızı Oda. ...
  • Madalyonun İçi - Masumlar Apartmanı
  • Yalı Çapkını
  • Çöp Adam

           

Doğuda ve güneydoğudaki ağalı, töreli diziler nasıl ilk çıktığında tuttuysa ve birçok şeyi o dizilerde görüp öğrendiysek şimdi de toplumdaki başka hassas dengeleri içeren dizileri izliyoruz. Mafyalı, ağalı, kırdılı döktülü diziler pek izlenmiyor gibi. Farklı konular görmek, izlemek istiyoruz tabii. Hele de bize dokunan tam da içinde olduğumuz yaşamlar anlatılıyorsa.

Şimdilerde Kızılcık şerbeti ve Ömer tam hayatımızın içinde yaşanan olayları gösteren bu iki dizi iyi gerçekten. Kültür farklılıkları yaşamı algılayış biçimimizi nasılda etkiliyor çok net görüyoruz. Ufacık şeylerden neler oluyor bitiyor. Neler neler yaşanıyor. İki kişi evlenmiyor, ailelerde evleniyor. Bu izlediklerimiz gerçek yaşamların hikayeleri. Ne kadar çok kişi ailesi istemediği için sevdiği kişiyle evlenememiştir kim bilir?

Tabii dizilerde önemli olan bir konuda oyuncular. Sevdiğin oyuncunun dizisi varsa + ile başlıyorsun diziye. Ona bir şans veriyorsun. Aile diziside bu yüzden çok avantajlı tabii. Güzel ve başarılı oyuncular izlettiriyor. Ama benim için konu daha öncelikli. Yüzyıllık Mucize ve Veda Mektubuna da bakıyorum. 

Dizilerde ilk bölümler heyecanlı ve hoş oluyor. Ama sonra rutine biniyor, tekrarlar başlıyor, hatta bazı senaryolar saçmalamaya da. Oyuncu değişiklikleri de sempatik olmuyor. Sanırım çok uzamamasında fayda var.                                              Herkese iyi seyirler...

Hiç yorum yok