Blonde...

Marilyn Monroe Güzellik ikonu. Şarışın sembol...


Netflixde hayatını anlatan filmini izledim. Daha önce belgeselini de izlemiştim. 
Film çok sert geldi bana. 
Hayatın boyunca sevgiyi aramak hatta dilenmek...Bir ailen olmasını istemek. Senin çocukluğunda bulamadığın aileyi kendin kurmaya çalışmak. En çok istediğin şeyin bir çocuğun olması. 
Tam bir trajedi gerçekten.

Keşke sevgide parayla alınabilen birşey olsaydı. Bundan en çok zenginler faydalanırdı sanırım.  Ün, şöhret, para onlara yetmiyor. Gerçi baba ve anne sevgisini ne verebilir ki?  Sevgi aşısı olsa ya da. Bence herkese yapılmalı. Öyle isteyene değil, doğduktan sonraki aşılar arasında yeri olmalı. 

Filme üzüldüm. Bu kadar trajik olduğunu düşünmemiştim hiç. Yakıştıramadım belki de. 

Küçükten beri hayran olduğum, güzel ve seksi sarışın kadın. Her yerde posterleri, tabloları olan kadın. Gülüşünü, masumiyetini görünce insanın içini açan kadın. Çok mutlu görünen kadın...


İnsanın iç dünyasını keşfetmek imkansız.  Ve insanoğlu en büyük aktrist  desem az olmaz. İnanılmaz rol yapan, hiç açık vermeyen bir canlı...Gerçi filmde öyle olmadığını açıkça görüyoruz. Yaşadığı ortamlarda da ne kadar agresif ve yaralı olduğu anlaşılıyor. Film bana çok acımasız ve ağır geldi. Gerçeği ne kadar yansıtıyor bilinmez. Acaba intihar mı etti yoksa öldürüldü mü o bile hala konuşulurken. Ama hayatı bu kadar da kötü, acımasız ve cinsellik ağırlıklı geçmemiştir belki. Acımasız, sert erkekler dünyasında bir yüreği yaralı genç kız...Bilinmezler dünyası. 

Sitemde Marilyn Monroenin de bir fotosu olmasın mı? 

Biz yine onu mutlu, masum, seksi sarışın olarak hatırlayalım bilelim. 

Hiç yorum yok