Bir pazartesi sabahından….

Sabah İsmail Küçükkaya haberlerini izlemeye başlamakla duygularım yine depreşti.
Ardından arabada radyoda Levent Kırca ölümü ve son sözleri…daha iyi bir dünyada görüşmek üzere…
İşe geldim olay sonrası hemen tren garına giden arkadaşımızın anlattıkları….
Ve yeni bir haftaya başlangıç...Benim bir insan olarak duygularım, hislerim var. Öyle duyarsız, gamsız, ruhsuz olamam...Hergün yanından geçtiğim yerde tam 100 kişi katledilmiş. Yanıbaşımda, tren yolculuğu için bende o garda olabilirdim.  Bazı yazılarda okuyorum da bu olaylara gülüp geçen, hiç umurunda olmayan insanlar olduğunu duydukça hayrete düşüyorum. Ve bu olayı siyasete indirgeyenler. Ölenlerin dini, ırkı, mezhepi vs. beni hiç ilgilendirmiyor. Ben olaya insanlar vahşi bir şekilde, hak etmedikleri bir şekilde öldürüldüler diye bakıyorum. O görüntüleri gördükçe yüreğim kan ağlıyor.
Acı hissi herkeste aynı mıdır bilmiyorum ama benim yüreğimdeki acı çok sızlıyor. Böyle kalbimi sıkıştırıyor, ağrıyor. Sürekli ağlama hissi  duyuyorum. Dinmeyen sürekli bir ağrı var içimde sanki. Nefes almamı bile zorlaştırıyor.Ülkemi ve  insanlığın geldiği bu kara noktayı düşündükçe.  Sanki böyle hepimizi o kara deliğe çekiyorlar gibi hissediyorum. Belki de amaçları budur. Başarılı da oluyorlardır. Ama olsun ben yine de hissedip acı çektiğim, üzüldüğüm ve insan olduğum için hayıflanmıyorum. Öyle nefes aldığıma sevinip mutlu olamıyorum ama. Bugün de sağlıklıyım, iyiyim deyip sevinemiyorum.  İnsan olmaktan utandığım günlerden… Kopmuş dağılmış kol bacak yığınları. Her yer kan gölü içinde. Sanki kötü bir kabus gibi. Gerçek olamayacak kadar kötü. Dinlerken, uzaktan izlerken dayanamadığım bu izlere yakından tanık olsaydım sanırım günlerce hatta hayatım boyunca etkisinden kurtulamazdım, yaşadığımdan utanırdım.
Hayat bu kadar mı zor?Evet zor. Hani diyorlar ya anı yaşa boşver dünü…Yok öyle kolay değil. Anı yaşamak zor. Dünü unutmak zor. Yarından umutlu olmadıkça gülümseyebilmek zor. Öyle pespembe yaşam yok. İnsan toplumla yaşayan bir varlık. Birilerinin canı yanıyorsa sen gülemezsin, mutlu olamazsın. İnsan olmak işte tam da budur zaten. Paylaşmak, hissedebilmek…
Çocuklar gibi anda yaşamak..Hesapsızca, dünü ve yarını olmadan. Gülebilmek, ağlayabilmek. Anı orada bırakabilmek. Ne dünden bir yara ne de yarından bir kaygı. Belki de özgürlük bu, nefes almak bu. İnsan sadece çocukken mi yaşıyor diye düşünüyorum. Yaşamın hakkını veriyor. Zaman nedir bilmeden, dünü ve yarını düşünmeden yaşamak…ne güzel bir serüvendir çocukluk…masum, tertemiz…keşke herkes çocuk kalabilse de bu katiller oluşmasa. Bebekten katile dönüşen insanlar yığını dünya…keşke hiç büyümeseydik hep çocuk kalabilseydik….
Daha güzel bir dünya var mı bilmiyorum ama bu dünyanın kötü insanlar yüzünden çok kötü olduğuna eminim. Ne güzel demiş Levent Kırca "daha güzel bir dünyada buluşmak dileğiyle"
Sabah çalan şarkı da çok da anlamlıydı…. zaten şarkılarda olmasa duyguları anlatmak zor…..

Uğurlar olsun uğurlar olsun….
Çevirdim Anahtarı Apansız Bir Ölüme 
Şarapnel Parçaları Saplandı Ciğerime 
Ucuz Can Pazarıydı Kan Doldu Gözlerime 
İsimsiz Korkuları Katmadım Yüreğime 
Bembeyaz Doğruları Yaşadım Ölümüne 

Uğurlar Olsun Uğurlar Olsun 
Hüzünlü Bulutlar Yoldaşın Olsun 
Bir Keskin Kalem Bir Kırık Gözlük 
Yürekli Yiğitlere Hatıran Olsun………………

Bu yazıyı okuyup da o çaresizliği ve acıyı hissetmemek mümkün mü? http://www.hurriyet.com.tr/gundem/30291244.asp

“Başkentin ortasında bomba patlatırlar 97 canımız gider
Evladını vatan borcu diye askere yollarsın cenazesi gelir
Kızını üniversiteye okumaya yollarsın minibüste tecavüz eder öldürürler
Çocuğunu ilkokula yollarsın üzerine lavabo düşer kucağına öldü diye verirler
Kızın halk otobüsüyle eve gelirken molotof atarlar yanarak can verir
İşe gitmek için durakta beklersin otobüs durağa dalar ölür gidersin
Polisini,askerini,öğretmenini,doktorunu sırf vatanına hizmet ediyor koruyor diye uykusunda, yolda, karısının yanında, evladının yanında kahpece kurşunlayıp şehit ederler…………….
Allah yardımcımız olsun. Herhalde yaşamanın en zor olduğu ülkede yaşıyoruz.” Bu yazıda kuzenimden…çok haklı değil mi???
Daha güzel gündem ve yazılarda buluşmak dileğiyle…

Hiç yorum yok