Ağlanacak halimiz…

Çalışan velilerin çocuklarını özel okul seçeneğinden başka seçenek bırakmayan bir sistemin içindeyiz. Çünkü devlet okulları yarım gün, sonrası etüd, servis derken birde sosyal aktiviteleri de sayarsak zaten özel okul ücretiyle aynı hesaba geliveriyor. Ama en azından aynı yerde, tüm gün bu hizmetlerin hepsini alma avantajından dolayı özel okul biz velilere kaçınılmaz oluyor.
Öyle özel okul bulmak, seçmek hiç de kolay değil. Hatta en zoru. Şanslıysanız iyi bir öğretmene denk gelirsiniz ve birkaç sene aynı öğretmende kalır. Özel okullarda genelde her yıl öğretmenler değişiyor. Nasıl bir sistem, memnuniyetsizlik bilemiyorum. Karşılıklı mı onu da bilmiyorum. Öğretmenler bu çalışmaya bu maaş az mı diyor, çok mu sıkıyönetim oluyor bilemiyorum. Yönetim  neden memnun kalmıyor onu hiç bilemiyorum. ama bildiğim tek şey inanılmaz hızlı bir sirkülasyon olduğu. Şimdi özelin çalışma şartları ağır olduğu için öğretmenlerin tercihi devlet. Herkes devlette öğretmen olmak istiyor. Zaten devletten atama geldimi birgün özelde kalmıyorlar. Neden mi aynı parayı alıp, yoğun baskı altında çalışmak mı yoksa daha rahat çalışmayı mı tercih edersiniz? Gördüğüm kadarıyla özelde de devletde de öğretmenler için çalışma şartları uçlarda. Bir tarafta fazla rahat, denetimsizlik var, diğer tarafta da fazla bir sıkılık, emeği sömürme var.
Neyse bende 3. Yıldır okul arayan ve değiştiren bir veli oldum. Çocuklarımız da deneme tahtası gibi. Zaten en şansız dönem bu yıllarda okula başlayan çocuklar sanırım. En zoru onlar yaşıyorlar. Ne devlet, ne özel okul. Sistem berbat. Bizim zamanımızda öğretmenler işlerine çok özenirdi, sorumluluklarını bilirdi, devlet okulları ne güzeldi. Özel çok azdı zaten. Çocuklar ne özelde ne devlette kimsenin umrunda değil. Bu sistemde en zavallı çocuklar tabii…İyi de çocukların suçu ne???
En korktuğum şeylerden biri de başıma geldi. İlkokul 1. Sınıf çok önemli diye düşünürdüm hep. Çok titizlenirdim, böyle olunca da başıma geldi herhalde. Mevcut gittiği anaokulunun eğitimi iyiydi, fakat biz birkaç küçük şeye takılmışız. Şimdi anlıyorum tabii. Daha iyisini, dört dörtlüğünü arıyorduk. Düşündük, araştırdık ve bulduk sonunda J ama meğerse en kötü okula vermişiz, haberimiz yok. Koca bir yıl boşa gitti, heba oldu. Meğer öğretmenler aylardır maaş almıyorlarmış, derslere girmedikleri protesto ettikleri zaman bile olmuş. dün de sınıf öğretmenimiz ayrıldığını bildirdi bizlere. Herhalde devlete göndersek yaşayacağımız en kötü şey bu olurdu. Paranla rezil olmak da böyle bir şey işte.
Öyle bizim gibi yapmayın, kimselere “okuldan memnun musunuz” diye sormayın. herkesin memnuniyet kriterleri farklı çünkü sizinkiyle aynı olmayabiliyor. Sonra pişman olabilirsiniz.  Butik okul seçtik çünkü butik okulda mevcut az, özel ilgi olur dediler. Tam tersiymiş maddi imkansızlıklardan hiçbirşey olmuyormuş.
O kadar sorun var ki hem devlette hem özelde. Sanırım benim yaşadıklarım ve duyduklarım yüzde biri falandır. Henüz okulundan memnun olan duymadım.  Herkes ayrı dertlerden bahsediyor.
Devlette iyi öğretmenler var fakat orada da başka sıkıntılar mevcut. Mekan sıkıntısı, zaman sıkıntısı, sosyal olanaklar sıkıntısı. Mesela kaloriferler az yandığı için, çocukların donması gibi. Veya öğretmenlerin tayin, doğum, rapor gibi sebeplerden derslerin boş geçmesi gibi. Branş hocalarının yetersiz olması gibi. Veya İngilizce eğitiminin yetersiz olması vs.
Özelde ise yeni mezun veya emekli öğretmenlerin olması bir sıkıntı bence. Yeni mezun öğretmen ataması olunca pat diye bırakıp gidiyor. Emekli öğretmen yaşlı ise yeni sisteme, teknolojiye uyumu, enerjisi çocuklara yetmiyor. Özel okullarda en önemli sorun maaşların ödenmemesi ve öğretmenlerin sürekli değişmesi bence. Maaş almadan aylarca hatta yıllarca çalışan, bildiğim öğretmenler var. Bu da çok zor, maaş olmadan çocuklara nasıl motive olunur, nasıl iyi eğitim verilir ki? Ya biz tüm kazancını çocuğu iyi eğitim alsın diye yatıran veliler ne yapsın. Öğretmenlerin maaş alıp almadığını, mutlu olup olmadıklarını bilmedikleri bir ortama çocuklarını emanet edip gönderiyorlar.
Ve biz veliler ve çocuklara olan oluyor. Eğitimsiz, okuldan soğuyan çocuklar bir yanda…gözümüz gibi baktığımız, onlar için çalıştığımız  ve üzüldüğümüz çocuklarımız ve paralarımızı verdiğimiz okullarda mağdur durumda bırakılan biz veliler…ve çalışıp çabalayan, zor şartlarda eğitim vermeye çalışan öğretmenler…kim suçlu…idareler tabii. Bu işi yapamayacaksan girme kardeşim, yapma o zaman. Bu kadar kişiyi mağdur etmeye ne hakkın var…bu çok özel ve önemli bir iş. İşinin ağırlığını ve sorumluluğunu taşıyamayacaksan yapma lütfen… 

 Özetle eğitimde sıkıntılar çok ve  hep aynı. ama değişen pek bir şey yok.

-->

Hiç yorum yok