tatilden ve film cd'lerinden....

Çınarla tatil zor. Geçen bayram tatilinde de çınar değişik bir çocuk oluvermişti. Ben gerçekten anlayamıyorum. Başkalarının yanında çocuklar nasıl şımarıyor. Hiç laf söz dinlemez oluyor. Birde bir şiddet geliyor çınara anlamadığım. Sürekli böyle boğuşmak, oynamak istiyor. Evdeyken böyle değil tatillerde birilerine gittiğimizde değişiyor. Dinlenmekten çok yoruluyorum…zaten ona arkadaş bulmak derdindeydik. Neyse ki aralarda tanıdıklarla görüşüp çocuklarıyla oynadılar.
bu tatilde cd izlemek gibi bir hastalığa yakalandık. Gerçi her şey dönemsel oluyor. Umarım bu da geçer. Filmler çok hoş gerçi birlikte izledik bayram boyunca. zaten vakit de öyle geçti. Bilgisayar almış babannesi ama biraz büyükler içindi sanırım sıkıcı geldi pek ilgilenmedi. Bu aralar puzzle seviyoruz yapıyor….üç filmi dönüp durup koyduk hiç bıkmadan. İnanılmaz aile, Romeo ve Kayıp balık nemo. kayıp balığı izledikten sonra bu baba oğul ilişkisini konu alan kaçıncı çizgi filmimiz diye de aklıma takılmadı değil yani. aslan kral, bambi, çirkin ördek, kungfu panda vs. izlediklerimizin %90'ı baba-oğul. ben anne oğul çizgi filmleri de istiyorum.
neyse üçü de güzeldi gerçekten. Sıkılmayacağınız türden. Hele Romeo’ya çınar bayıldı. Müzikleri çok hoş. Ezberlemeye ve ordakiler gibi dans etmeye çalışıyor. çok hoş...
benten ve bakugandan çok daha güzel oldukları kesin…. 
Çınardan;
“çiçekler susamış anne çiçekleri suluyom”…(yolda çişi geldiği ve sıkıştığımız durumlarda)
“selam ver kendine”.........kendi yarattığı bir cümle vedalaşırken söylüyor bayılıyorum...
“bak zeytin ağacı”…..buna da şaşırdım doğrusu. Ağaçları bile öğrenmiş….

Hiç yorum yok