konyadan....

Alanya dönüşü bir Mevlana’yı ziyaret edelim dedik ve şaşırdık. Değişmiş her yer. Ve o kadar çok yabancı tur otobüsü vardı ki şaşırdım. Turistler her zaman ki gibi bizden meraklı. Ama hoş değişimler olmuş. Daha tam bitmemiş bir de bu turizm işi zamanla oturuyor. Oraya turist geldiği sürece daha iyi olacağına inanıyorum.
İnanılmaz kalabalıktı. Her yerde kuyruk vardı. Ülkemizin önemli değerlerinin ele alınıp, düzenlenip böylesi şık ve bizlere yakışır şekilde sunumlar yapılması ne kadar gurur verici. Eski hali sadece bir cami ve ziyaret yerinden ibaretti. Şimdi müze yapılmış, bahçe düzenlemesi yapılmış, broşürler, sesli kulaklıklar….belediyenin kültür sarayı yeni yapılmış sanırım çok şık görünüyordu ama orayı gezemedik. Özellikle hediyelik eşya bölümlerini çok beğendim. Ülkemizi ve mevlanayı tanıtıcı çok şık objeler, farklı tasarı hediyelikler vardı. Konyanın etli ekmeği ve tandırı meşhur biliriz. Ama bu sefer başka bir şey öğrendim ve yedim. TİRİT….MİTHAT TİRİT en meşhurlarındamış. Böyle adana gibi etini iskender gibi yani altına dilimlenmiş ekmekler ve üstüne et, yoğurt, yağ döküp servis ediyorlar. Güveç kapların içinde tereyağlı yoğurtlu…çok güzeldi. Biraz ağırdı tabii.arkasından Zerde diye bir tatlı getirdiler. İçinde safran, pirinç ve şeker var. Hafif bir tatlı. faklı lezzetler tadmak isterseniz ve Konya’ya yolunuz düşerse deneyin derim…

Hiç yorum yok