Tarih: 21.04.2010
Yer: evimizde yatak odasında yatağın üstünde, ankara
Saat: 22.00 (bir nevi çınarın günlüğünü tuttuğum için çok önemli olduğunu düşünerek detaylı yazma ihtiyacı hissettim.)
Konu: yatağımızda çınarla uyumaya çalışıyorduk. çok yorgundum ve uyumak istiyordum. Tabii çınar rahat bırakırsa. sürekli oyun yapıyordu bana. Çınarda uyusun diye sırtımı dönüp yorgunluktan bitkin bedenimle sızmak üzereydim. Nerdeyse gözlerim kapanmıştı çınarada artık uyuması gerektiğini söylemiştim.
Çınar bana arkamdan sarılıp “yaşa, ölme anne” dedi. Gözlerim açıldı. Sonra yineledi “sakın ölme anne” “yaşa” dedi tekrar. arkasından “bırakma beni gitme” dedi. Öyle ısrarcı tekrarladı ki. Sanki yalvarıyordu.
En sonunda da “baba öldü” dedi. Bende hayır baban içerde deyince güldü. Çocuk işte. Belki de komiklik yapıyor, benim ilgimi çekmek istiyor. Bilmiyor ki ne kadar hassas bir şey söylediğini.
İnanamadım nerden çıkmıştı şimdi bu. Daha 2,5 yaşındasın oğlum. Bunu bilinçli söylediğine inanmak istemiyordum. Çünkü o zaman daha fazla üzülecektim. Bu yaşta bunları düşünüp konuşmasına.henüz çok miniksin nerden gelir bu cümleler, nerden duyar söylersin. Öyle ölümlü şeylerde izlettirmiyoruz ki tv'den duymuş desem.
Tabii hemen onu teselli edip sarılıp yatırdım, masal anlatıp uyuttum. “seni hiç bırakmayacağım, hiç ayrılmayacağız” dedim. Çok kötü olmuştum. Uykum kaçtı. Onu izledim epey. Gözyaşlarımı tutamadan tabii.
Ne zor birşey ölmek, bırakıp gitmek. Her zaman erken ölenin şanslı olduğunu düşünmüşümdür. Arkada kalan enkaz oluyor çünkü. Hayata tutunması çok zor oluyor tekrar. Yalnız kalıyor, alışmak çok zor geliyor.
Henüz çok erken belki. Bunları düşünmek konuşmak için. Zaten artık öyle istediğin zaman çekip gidemezsin. Sana bağımlı olan biri var. Üstelik çok küçük. İstesen de gidemezsin. başka bir şehre bile gidemezken kaldıki uzaklara kim gitmek isterki. geri döneyecekmişçesine hem de. Tam tersi o hiç yanımdan ayrılmasın, hep beraber olalım diye dua ediyorum.
Acaba böyle sözler vermeli miyiz? En azından elimde olan için verebilirim. Elimde olmayanlar için ise yapacak bir şey yok. Bu durumda ne yapılır gerçekten bilmiyorum. Tek bildiğim benim uykumu kaçırıp bana ölümü hatırlattığı. Ağladım, ölme fikri çok zor geldi. Dua ettim. En azından oğlum büyüyünceye kadar onunla birlikte olayım bana ihtiyacı var diye.
"SENİ SEVİYORUM" un minik oğlumun ağzından çıkmasının bugüne kadar en anlamlı ve güzel sevgi sözcüğü olduğunu farkediyorsun. bende onu çok seviyorum.
Ve şükrettim bana böyle bir güzellik verdiği için.
Ve bütün çocukların anneli, babalı büyümesini diledim.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
çok üzüldüm elif hanım.ama bunu kendi kafasında kuramayacak kadar küçük çınar büyük ihtimal bunu biyerde gördü çünki davranışından bana öyle geldi.biz ebeveyinler ne kadar tv izletmesekte kaçırıyoruz ama bunu farkında olmuyoruz.benimde bir oğlum var ne kadar izletmesemde biyerlerden bunu görüyo ve ben duyduğumda afallıyorum bunu bu yaşdaki çocuk nasıl yapar diye ama öyle.allah acılarını göstermesin.
YanıtlaSil