GAP TURU1



           GAP yani Güney Doğu Anadolu turu yıllardır çok istediğim bir turdu. Farklı ve zengin bir kültür barındırdığını bildiğim topraklar. Her gidenin etkilenip dönüşte anlattığı yerler…
Ama ben yıllardır hep çekiniyordum. Sanki her yerde terör varmış gibi geliyordu. Şehirden şehire geçerken yollarda birşeyler olabilir korkusu vardı. Oysa çok yanılmışım. Oralarında batıdan, güneyden bir farkı yokmuş. Sonra böyle çok kıraç, hiçbirşey yetişmeyen yerler sanırdım. Ekonomik olarak hep geri anlatıldığı için çocukluktan beri oralar kafamda geri, fakir kalmış sanırdım. Tam tersiymiş. 
Çok yeşillik, her yer ekili, her çeşit ürün yetişebilen bereketli topraklarmış.

Gerçekten bölgenin bir sihri, büyüsü olduğu kesin. 
Onca efsane, hikaye, etkileyici Mezopotamya, Harran ovası, uçsuz bucaksız alanlar…
Şehrin altından çıkarılmış ya da hala altında olan değerli hazineler, kentler, yerleşimler…
Her gidilen yer özel, bir hikayesi var. 
Hem görsel hem fantastik bir dünya gibi. 
Uçsuz bucaksız bereketli topraklarının altında binlerce yıllık tarih yatıyor. 
Nereyi kazsanız altından bir medeniyet, bir uygarlık çıkıyor. Yaşanmışlıklar, dinler, diller…

 9 şehir, 3H (Hasankeyf, Harran, Halfeti), Midyat ve Darayıda eklersek 13 yer gezmişiz. Detaylı bir Gap turu olmuş. Rehberimizde çok başarılı, grubumuzda uyumluydu. Harika ama yorucu bir turdu. Cumartesi başladık cuma bitti. 7 günde 9 il gezmişiz. Günde yaklaşık 10-15km arası yol yürümüşüz.  Sabah 6- Akşam 10. Tam 7 gün. Böyle bir tempoya dayanıklıysanız sizde düşünebilirsiniz.

En çok istediğim şey yöresel şekilde eşarplarını bağlamak ve süryani nazarlığı almaktı. Yukarda fotolarda görüyorsunuz. Güzel anılar bıraktık. 

 Şehirlerin eski ve yeni yerleşim alanları vardır. Old town-new town. Kültür turlarında genelde tarihi, eski yerleşimler gezdiriliyor. Bu konuda malesef bir hazine olan ülkemiz hala çok geri. Bir konak restore etmekle, 3-5 müze yapmakla o şehre turist gelmesi çok zor bence. Bir bütünlük olmalı. Old town lar o kadar eski, bakımsız, kendi haline bırakılmış ki. Yurtdışında old town ları da o kadar bakımlı ve yenilenmiş ki. Tarihle günümüz modernitesi birleştirilmiş,  uyumlu bir halde. 

 Bu durum ülkemizde genel anlamda böyle. Ayvalıkda da aynı sorunu görmüştüm. Ankarada da. Oysaki tarihimize kültürümüze sahip çıkmak, yeni şehirler kurarak ve oralara  beton binalar dikmekle mümkün olamaz ki. Eski ama değerli tarihi yapılar çökmeye yıkılmaya terkedilmiş. Oysa ki çoğu tarihi ve kültürel zenginliği içinde barındıran eski yerleşim alanları, sit alanı da ilan edilmiş. Yani çivi çakmak bile özel izinlere, projelere tabii. Ama böyle olunca mı herkes kaçmış, oralar harap olmuş. 

Özellikle Hatay'ın yüzyıllar önce dünyanın 3. Şehri olduğunu düşünüp birde şimdiki haline bakarsak. Buranın restore edilip, açık hava müzesi haline getirilip tüm dünyaya sunulması, turizme kazandırılması çok önemli. Dara da harika bir açık hava müzesi...Bu hallerine bile hayran kaldım. Kimbilir toplu halde çıkarılsa, restore edilse, tekrar turizme sunulsa neler çıkar neler. 

Yörenin geleneksel ünlü olduğu yiyeceklere ve aldıklarımıza değinmek istiyorum. 

                  Hatayda künefe ve mezelerini yedik....Kömbeleri yapılırken izleyip, aldık. 



                         Alttaki fotoda Maraş'ta Mado'nun kuruluş yıllarından Yaşar pastanelerinden....

          Dükkan tam bir tarihi eser ve eski yıllardan kalan eşyalardan oluşan bir arşiv gibiydi. 


Mardin ve Midyattan rengarenk bademler...Süryani çöreklerini de unutmayın...
Ayrıca Deyrulzafaran manastırında kendi yaptıkları zeytinyağları ve zeytinleri iyiydi. 
Midyatta şarap, telkari, gümüş, taş, süryani nazar boncuğu, kaçak parfüm, çanta, saat, gözlük alabilirsiniz...Alışveriş yeri Midyat yani. Ve benim en sevdiğim:))



Urfada ciğer yedim. Ayrıca sıra gecesi, şalgam ve çiğ köfteyi unutmayayım. 
Tabii pul biber, nar ekşisi, salça gibi doğal yapım dükkanlara da girip kargo yaptırdık... 
Antep de de tabii kebaplar ve baklavalar yendi. Sabahları kahvaltıda katmer yeniyormuş. 
Katmerin yapılışını izleyip arkasından yedik. Üstüne tatlı tanımam. 
 Kahvenin binbir hali, çeşidi bölgede var. Her ilde, ilçede farklı kahve çeşitleri ikram ediliyor. 
Ayrıca hediyelik eşya alternatifi çoktu. Bakır hediyelikler, deriden pabuç ve çantalar, takılar...

Gap'ta gezdiğimiz şehirleri ve öne çıkan yerlerini bir sonraki postumda anlatıyorum. 

Hiç yorum yok