Roma ve Floransa gezim…

Roma ve Floransa  tarihte çok önemli iki şehir. Birbirinden güzel tarihi yapıları, sanat merkezleri, müzeleri ve meydanları ile ünlüler. Birçok ressam, heykeltıraş, yazar, kral hep buradan çıkmış. Şöyle birkaç isim sayacak olursak Leonardo Vinci, Herkül, Dante, Rafaello,  Michelangelo….

Ayrıca bu iki güzel şehri 7 arkadaş birlikte gezince tadına doyulmaz oldu. Çok eğlendik. Tabii gezmekten biraz yorulduk ama değdi. Özellikle alışveriş kısmı güzeldi. Şansımıza da hava güzeldi. Sanırım daha çok vaktimiz olsa iki şehrinde altını üstüne getirirdik J




ROMA
Roma 7 tepe üzerine kurulmuş bir şehir. İstanbul gibi. Bütün yollar Romaya çıkar sözü de şehir planından kaynaklanıyormuş, nispeten doğru yani.  Roma’nın tarihi kısmı, old city dediğimiz eski yerleşimi küçük bir alan üzerine kurulu. Yürüyerek her yeri gezebilirsiniz.Her sokağın, her caddenin, her yapının hikayesi var.
Bazilika, katedral ve piazza kelimeleri en çok duyduğumuz kelimelerden. Anlamları;
Bazilika: 3 anlamı varmış. Birincisi Roma kamu binası, ikincisi haç şeklindeki gibi orta alanı ve koridorları olan kilise ve son olarak resmi törenler için Papa tarafından yetkilendirilen büyük kilise.
Katedral: Piskoposluk makamı bulunan büyük kilise.
Piazza: Meydan demek….

Roma'da gezilecek ünlü yerler:
Kolezyum: Colosseo : Amfitiyatro olarak yapılmıştır.Kolezyum, sadece tiyatro oyunları için değil, hayvan dövüşleri, idamlar ve gladyatör mücadeleleri için de kullanılmıştır. Gladyatör mücadeleleri o günlerde çok popüler olan bir aktivitedir. Gladyatör filminden hatırlayacağımız arena burası. Dövüşlerin yapıldığı etkileyici bir yer.

Roma Forumu: Antik Roma’nın siyaset, ticaret ve hukuk yaşamının merkeziydi. Forumda yer alan en büyük yapılar, resmi davaların görüldüğü bazilikalardı.


Aşk çeşmesi: Trevi fountain:Romanın ünlü yerlerinden biri. Ünü çeşmeye dilek dileyerek bozuk para atılmasından kaynaklanıyor. Bunu yapanların dilekleri gerçekleşip tekrar Romaya gelirlermiş.

İspanyol merdivenleri:Burası da İspanyol meydanı olarak merdivenlerin bulunduğu ünlü bir yer. Keyifli bir alan.






Vatikan: Vatikan dünyanın en küçük ülkesi. Yani Roma’nın içinde 900 kişinin yaşadığı bir ülke var. Dünyanın en büyük katedrali burada. En çok ziyaret edilen ve kapıda kuyruk olan yerdi. Çok büyük ve etkileyici.  Vatikan’da yer alan Aziz Petrus Bazilikası, Hıristiyan dünyasının en önemli yapılarından biridir. Roma Katoliklerinin hac noktası olan yapı dünyanın en büyük kilisesidir. 





Meydanlar: Romanın en büyük ve ünlü 3 meydanı bulunmakta. Bunlar Piazza venezia/ Venedik meydanı, Piazza popolo, Piazza della repubblica.

Alışveriş – Hediyelik
Meşhur, lüks markaların olduğu via del corso caddesinde dünyaca ünlü markalar bulunmakta.
Bir ucunda piazza venezia  meydanı diğer ucunda piazza del popolo meydanı bulunan cadde üzerinde Prada, Gucci, Valentino, Dolce Gabbana, Hermes, Fendi gibi mağazalar var.
Diğer caddelerinde Türkiyede olan birçok mağazayıda orada gördük diyebilirim. Zara, H&M, Mac, Accessorize vb.
Özellikle çantacı çoktu...Milano markası olan Kiko kozmetiğin ürünlerini beğendik.   



Hediyelik küçük dükkan da çok. Magnetler, biblolar, küreler, minik heykeller, çantalar, cüzdanlar vs. hediyelik çok ürün bulabilirsiniz. Ama ucuz bir şehir değil. Magnetler bile 3 eurodan başlıyor. Mesela 7 euroya çay içtik. Herhalde içtiğim en pahalı çaydıJ
Tiger adında bir mağazaları vardı nispeten daha uygundu. Böyle aksesuar, kırtasiye, oyuncak vs. birçok farklı ürün bulabileceğiniz bir mağaza. Sanırım en çok ordan alışveriş yaptım.  

FLORANSA
Romadan kuzeye giderken Toskana bölgesine ulaşıyoruz. Yol boyunca organik tarımıyla meşhur slow city in başladığı köylerin bulunduğu yerlerden geçerek Floransaya varıyoruz. Floransa Unesco tarafından koruma altına alınmış bir şehir.
Rönesansın doğduğu şehir. Bir sanat şehri. Açık hava müzesi bir şehirde diyebiliriz. Her yer buram buram tarih kokuyor. Arno nehri etrafında kurulmuş bir şehir. Eski tarihi binalar ve heykellerle donatılmış küçük bir şehir. Her köşede heykellere rastlayabilirsiniz. Tabii hepsinin bir hikayesi var.  Burada en çok mitolojik hikayeleri sevdim diyebilirim. Özellikle İtalyanın ünlü banker ailesi Mediciler’in hikayeleri çok ilginç. İlk bankayı kuran, sanatçıların birçoğunu  koruyup kollayan ve  rönesansın birçok eserini bu dönemde yaptıran bir aile.  “Michelangelo’dan Leonardo da Vinci’ye kadar sanat tarihinin dâhileri Mediciler’in koruması altına girdiler. Bu devrimci sanatçılar, Mediciler’in saraylarında yaşadılar, atölyelerinde ürettiler. Bunca büyük ustanın-dehanın hepsi Medicilerin sayesinde  aynı dönemde yetişmiş.
Daha detaylı bilgileri aşağıdaki yazıda bulabilirsiniz.
http://www.felsefetasi.org/floransali-medici-hanedani-ve-ronesans-sanati/
Dante heykeli 
Floransa’da gezilecek ünlü yerler:






Piazza Del Duomo: Duomo meydanı: Bu meydan en ünlü yer. Birçok eser ve heykeller burada. Mesela Aziz Giovanni vaftizhanesi ve karşısında cennet kapısı burada.Floransa Katedrali de burada. Dünyanın en büyük 3. Katedrali.  Dışı çok görkemli olan katedralin içi çok daha sade bir mimariye sahip. Kubbeye 463 merdivenle çıkılıyor. Giotto’nun Çan Kulesi’de bu meydandadır.



Ponte Vecchio: Eski köprü: Bu eski tarihi köprünün üstünde şimdi kuyumcular bulunuyor.

Piazzale Michelangelo: Burası şehri tepeden görebileceğiniz bir meydan. Manzara gerçekten çok güzel. Michelangelo’nun heykeli olan meydan da hediyelik eşyalarda bulabilirsiniz.  



Piazza del republica:Meydanda atlı karınca ve sanatçıların eserleri, canlı konserler vardı. Çevresi de cafelerle dolu bu meydan çok keyifliydi.


Piazza della Signoria:

Davut heykeli, Neptün çeşmesi gibi ünlü eserler bu  meydanda bulunmaktadır.







Santa Maria Novella Bazilikası, Pitti sarayı gibi çok güzel yerler bulunmakta. Hepsi  görmeye değer.

Yemekler:

Romada dünyanın en eski cafesi Caffe Gretto’ya gittik. 1760 yılında açılmış. Çok farklı dekorasyonu olan cafe etkileyiciydi. İnce uzun kolidorların her iki tarafında küçücük masalar, duvarlarda meşhur tablolar, aynalar, heykeller…farklı bir ortamdı. Kahvesi çok meşhur bir cafe. Çok çeşit vardı ama biz bildiğimiz latteyi tercih ettik.

Dünyanın en eski restoranı da Floransadaydı. İçeri girince o kadar eski bir mekana girmenin heyecanı oluyor.  Osteria Dell Agnolo 1580 yazıyor girişte. Burası da az pişmiş etleriyle meşhur. Pizza, makarna gibi birçok yiyecek de var. Ben mantarlı kremalı tortilla makarna yedim, harikaydı.

Ayrıca yemekli Roma gecemizde çok eğlenceliydi. Gladyatörün karşıladığı restoranda romalı kıyafetlerini giyip fotolar çektirmemiz çok keyifliydi.

İtalya’nın en meşhur yiyecekleri de;



Pizza: Gerçekten ününün hakkını veriyor. Bayıldım pizzalarına. Bol malzemeli, hamuru çok az, ince. Ve çok farklı çeşitler var. Kenar diye bir şey yok mesela. Bizde de kenarlar sevilmez atılır ya burada öyle dert yok. Hafif ve çok lezizler. Mesela 4 peynirli pizzasını çok beğendik.  Aşk çeşmesinin çevresinde çok güzel pizzacılar var.

Makarna: Makarna sosları gerçekten çok güzel. Çeşit çeşit, renk ren model model makarnalar vardı her yerde. Paket makarnalar çok pahalıydı, 6 eurodan başlıyordu.  
Tiramisu: İtalya’da en meşhur tatlı tiramisu. Gerçekten güzel. Çok hafif.
Dondurma: Dondurmalar  çok harikaydı. Yemeden dönmemek lazım.

Ben yemeklerini sevdim doğrusu. Bu gezide beni en çok etkileyen tarihine sahip çıkan bir şehir oldu. 
Old city olan yere öylesine bakmışlar ki kendi yaşamlarını oraya göre ayarlamışlar. Mesela arabalar dar sokaklar ve park için küçücük. Öyle gösteriş hiç yok. Yeni yapı vs. yok. Şehrin bir kimliği var. Bunu bozmamak için hiçbirşey yapılmamış.  
       Bu güzel şehirleri görmeniz, deneyimlemeniz dileğiyle....

1 yorum

  1. Değerli arkadaşim seninle seyahat etmekmej cok buyuk keyif aldim. Ayrica gezi surecince gözden kaçırdığım pek çok noktayı blogunda verdigin bu ayrintili bilgilerle tamamlamis oldum..bunun için de ayrica tesekkur ediyor ve başarilarinin devamini diliyorum..

    YanıtlaSil