Fethiye içini çok beğendiğim ilçelerden. Özellikle deniz kenarı düşük kat yerleşim çok sevimliydi. Güzel ve bakımlı evler ve şık cafe ve restoranların olduğu sahil. Ve teknelerin olduğu limanı. Geziye anneannemi de götürünce yürüme az olan bir tur oldu. Yoksa 3 güne Fethiyenin öbür tarafınada gidilebilirdi. 

Kabak koyu Kabak koyu, Kayaköy çok gidip görmek istediğim yerlerdi. Ama rota belirlemek zor oluyor. Bu bölge çok güzel ve Göcek, Akyaka, Kalkan, Dalyan, Bozburun derken çok yer var. Bende çok açılmadan Fethiye içinden kabak koyu istikametini seçtim. Ama biraz pişman oldum. Sanki Karadenizdeyim gibi tırmandım epey yükseklere. Tepede bir yerde başlıyor yerleşim sahile kadar iniyor. Ben zaten tepeden manzarasına bayıldım.

1. gün

Fethiye 

Faralya Kelebekler vadisi

Kabak koyu...

2. gün 

Ölüdeniz

Kayaköy

Hisarönü

3. gün

Saklıkent milli parkı (Kanyonu) 

Kabak koyu hem uzak hem de o kadar anlatıldığı kadar mükemmel olmayan bir yer. Yeni keşfedilmiş gibi. Her yerde yapılaşma  var. O yüzden de şantiye kasaba gibi. Tesisler az ve yetersiz.

Ardından Fethiye balıkçılar haline ve Paspatur çarşısına gitmek için tüm çarşıyı dolaşıp epey yürümek zorunda kaldık. En çok tasarım kıyafet ve takıların olduğu özel butikleri çok beğendim.  

Kelebekler vadisinde hiç kelebek görmedim:)) 

Hisarönü bana aynı Alanya çarşısını hatırlattı. Her yerde İmitasyon (çakma) ürünlerle dolu dükkanlar, aralarda cafe ve barlar...Ama en azından kalınacak güzel butik oteller vardı. Kabak koyu gibi değildi. 

Bizim ülkemizde harika yerler yapılıyor. Ama çok dağınık ve çok gizli. Herkes kendi içini yapıyor ama mekana gelene kadar her yer berbat. Diyorum ki burada ne kadar güzel bir yer olabilir ki. Ve şaşırıyorum. İçeri bir giriyorum kapının dışındaki o pespayeden eser yok. Çok şık, dekoratif, özel bir mekan. Ama yanlış buluyorum. Ben dışarısı da bakımlı olmalı diye düşünüyorum.